Birinin telefonunuzu bazen elinizden aldığını hayal edin; günde bir kere veya iki kere ya da canı ne zaman isterse. | TED | وبعدها تخيل أن يتكرر هذا ويأتي شخص يأخذ منك الهاتف هكذا .. لا أعرف .. مرة كل يوم، أو مرتين كل يوم، بشكل عشوائي. |
büyükannesi robota giriş yapabilir ve beraber her akşam, 15 dakikalık saklambaçlar oynayabilirler, ki aksihalde belki de birbirlerini yılda bir veya iki kere görebileceklerdi. | TED | الجدة تستطيع الدخول إلى الروبوت ولعب لعبة الإختباء مع خفيدتها لخمسة عشرة دقيقة في كل ليلة، بدون هذا الإختراع، كانت الجدة ترى حفيدتها مرة أو مرتين في السنة. |
Ama kabul edelim, bir kere izlediğinizde -- veya iki kere olabilir -- bir daha seyretmeyi hakikaten istemiyorsunuz, çünkü Jack Bauer'in teröristleri nasıl alt edeceğini biliyorsunuz. | TED | ولكن دعونا نواجه الأمر ، عندما تشاهده مرة واحدة -- ربما، أو مرتين -- لا تريد حقا في مشاهدته مرة أخرى، لأنك تعرف كيف أن جاك باور سيهزم الارهابيين. |
Şey, bir veya iki kere... | Open Subtitles | حسناً. مرة أو مرتين |
Ama bir veya iki kere Harry demişti. | Open Subtitles | لكنها نادتني بـ (هاري) مرة أو مرتين |
Evet, iyi, Sal'ın yerine haftada bir veya iki kere gelirdim onun şeyinden filmler kiralamak için, ah, arka odasından, ne dediğimi anlıyor musun? | Open Subtitles | حسنا،.. أنت تعرف... لقد اعتدت أن آتي إلى (سال) مرة أو مرتين في الأسبوع |
Bir veya iki kere. | Open Subtitles | مرةً أو مرتين |
Bir veya iki kere. | Open Subtitles | مرة أو مرتين |