"veznedarın" - Translation from Turkish to Arabic

    • صراف
        
    • الصراف
        
    • الصرّاف
        
    Kötü haber ise biz bankaya girdiğimiz anda veznedarın biri kaynağın bulunduğu yeri kilitleyen sessiz alarmı devreye sokabilir. Open Subtitles الخبر السيء هو أنه بمُجرد دخولنا يُمكن لأى صراف أن يضغط على إنذار صامت وهذا من شأنه أن يتسبب في إغلاق وتأمين المنطقة المُحيطة بالبنك
    Kötü haber ise biz bankaya girdiğimiz anda veznedarın biri kaynağın bulunduğu yeri kilitleyen sessiz alarmı devreye sokabilir. Open Subtitles الخبر السيء هو أنه بمُجرد دخولنا يُمكن لأى صراف أن يضغط على إنذار صامت وهذا من شأنه أن يتسبب في إغلاق وتأمين المنطقة المُحيطة بالبنك
    Kendisinden yedi dakika uzakta, beş yıldıza sahip bir veznedarın adına tıkladı. TED ضغطت على الصراف ذو التصنيف من خمسة نجوم، والذي كان على بعد سبعة دقائق.
    Bu konuda dikkati çeken şey bu özel işlemi gerçekleştiren veznedarın soygundan sonraki güne değin bir başka şubede şalışıyor olması. Open Subtitles المثير فيها أن الصراف الذي تولى عملية السحب كان يعمل في فرع آخر حتى اليوم قبل حادثة السرقة
    Öyle görünüyor ki rehineleri veznedarın olduğu yere götürdüler. Open Subtitles يبدو أنهم نقلوا الرهائن إلى منطقة الصرّاف
    Bob veznedarı gişenin hemen altındaki tüfekten uzağa çekecek ve ben de veznedarın arkasına dolanıp, kafasını geriye doğru şöyle çekeceğim. Open Subtitles سيُحرّك (بوب) ذلك الصرّاف بعيداً عن البندقيّة التي تحت الطاولة وسأتسلّل ببطء خلف هذا الصرّاف
    veznedarın polis çağırmak için kullandığı acil durum düğmesini görüyorum. Open Subtitles أرى زر إستدعاء الشرطة المخفى بجانب الصراف
    veznedarın ortağı olabilir. Open Subtitles هل يمكن أن يكون شريك في الصراف.
    Bir veznedarın sloganı, "Dostane ve doğru ol" dur. Open Subtitles شعار الصراف هو " كن ودوداً ودقيقاً "
    Geçen gece Lenny, ben ve Mick Central City hipodromundaki veznedarın kapısını kırmaya çalışıyorduk. Open Subtitles ليلة البارحة، (ليني)، أنا، و(ميك) كنا نسرق حُجيرة الصرّاف في حَلْبَة سباق مدينة "سنترال"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more