"virgil'i" - Translation from Turkish to Arabic

• فيرجل
• فيرجيل

Affınıza sığınıyorum ama bir Dürzi şeyhi nasıl olur da Virgil'i bilir?
انا اسفة لكن كيف لشيخ من الدروز يعرف عن فيرجل

Onun Virgil'i muhtemelen tacizci bir babanın elinde aynı kaderi paylaşan bir kardeştir.
فيرجل الخاص به من المحتمل انه شقيق والذي عانى ذات المعاناه من قبل اب متعسف

Annene Virgil'i sağlam bir şekilde getireceğime söz verdim.
وعدت أمك أني سأجلب فيرجل حيّاً

Gitme. Virgil'i çağıralım.
لا تذهب إلى الأسفل فقط إتصل بالشريف فيرجيل

- Virgil'i istasyona götürdünüz mü?
ـ هل أخذت فيرجيل نحو المحطة؟

- Virgil'i görmek için sabırsızlanıyor.
وهو يريد مقابلة فيرجيل

Virgil'i hep fahişe ve Kızılderili kadınlarla hayal etmişimdir.
لطالما حسبت فيرجل للعاهرات فقط

Ama eğer senin geveze arkadaşın, Virgil'i işe aldıysa şimdiden bazı tefecilerle anlaşmış olması lazım.
لكن لو صديقك " تشاتي " وظف " فيرجل " فلابد أنه قابل الوسيط هل لديه اسم ؟

Ama Virgil'i onları öldürmesi için ben kiralamadım.
كلا لكنني لم أوظف " فيرجل داونينق " لقتلهم

Virgil'i işini bitirsin diye ortalıkta mı bırakalım?
لندع " فيرجل " يمارس عمله ويذهب مع الريح ؟

Virgil'i almaya geldiklerinde siz de maksimum güvenlikli hapishanenize geri dönebilirsiniz.
نعود بكم مباشرةَ للأمن الأقصى حيث أخذوا " فيرجل "

Ortagim öldü. Virgil'i öldürdüler.
شريكي مات لقد قتلوا فيرجل للتو

Virgil'i hatırlayan bir öğretmen olan Bayan Dorthy Lowry ile görüştük.
(قابلنا السيدة (دورثي لاوري (معلمة تتذكر (فيرجل

Virgil'i en çok inciten şey babasının terketmesiydi.
-أكثر ما يؤلم فيرجيل كان رحيل أبي

Eliza Virgil'i kurtardı mı, asla öğrenemeyeceğim.
لن أعرف إن تمكنت (الايزا) من توصيل (فيرجيل) للحرية

Sözünü tutmayacağını biliyordum. Virgil'i özgürlüğüne götüreceğim.
عرفت أنك ستحنث بالقسم ، الآن عليّ أخذ (فيرجيل) للحرية

Affınıza sığınıyorum ama bir Dürzi şeyhi nasıl olur da Virgil'i bilir?
كيف فيرجيل يعرف الدروز الشيخ؟