Burada bir pijama partisinde, Fransız Vogue çekiminden birkaç gün önce | TED | ها أنا في حفلة مبيت قبل أيام من التصوير لـ"فوغ الفرنسية". |
"Vogue" dergisinin Haziran sayısında aynısı vardı. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى هذا الفستان الجديد لقد عرضو نفس هذا الفستان في مجلة فوغ بشهر يونيو |
Robert annemi tanıyor. Vogue'a, Elle'ye, GQ'ya resim çeker. | Open Subtitles | روبير يعرف أمي و يصور لـ مجلات فوغ , إل جي كيو |
Tasarladığınız bir gelinliği Vogue'da gördüm ve aşık oldum. | Open Subtitles | لقد رأيت فستان صممتيه في مجلة فوج و أعجبني جدا |
Aynı gün saat 2'de Vogue mayo kataloğunun çekimlerini yapıyorsun. | Open Subtitles | يمكنك إطلاق النار الساعة 2 فوج العدد كسوة السباحة في اليوم نفسه. |
Pazartesi günü Vogue için ilk kapak çekimim var ama asistanım bu sabah bana işi bıraktığını söylüyor. | Open Subtitles | لديّ أول صورة لغلاف مجلة فوج يوم الإثنين هذا ومساعدتي تخبرني هذا الصباح أنها ستتركني |
Bu isimlerin çoğunu "Vogue'da" kapak olduğunda almıştın. | Open Subtitles | حَصلتَ على كثير من الكنياتِ عندما كنت تغطين "رواج." |
Vogue'a, Elle'ye, GQ'ya resim çeker. | Open Subtitles | روبير يعرف أمي و يصور لـ مجلات فوغ , إل جي كيو |
Öyle yapmak zorundayız. Italian Vogue yüzünden bir kuzenimi kaybettim. | Open Subtitles | يجب أن نفعل , خسرت ابن عمي بسبب مجلة فوغ إيطالية |
Vogue kırmızı yeni aksesuar, ve tamamen bakışları sallarsın. | Open Subtitles | فوغ يقول ان كريمسون من الموديلات الجديدة وانت ستبدين جميلة بها جدا |
Çünkü ben hiçbir şeyin sorumlusu değilim, oysa sen Amerika Vogue'un baş editörü olabilirsin ya da H&M'in CEO'su ya da gelecek Steven Meisel. | TED | لأنني لست مسؤولة عن أي شيء، ويمكن أن تكوني رئيسة تحرير مجلة فوغ الأمريكية أو المديرة التنفيذية لـ اتش آند ام، أو ستيفن ميزل القادم. |
Yani, hayal edin; aynı mülteci kampında doğmuş iki kız, İngiliz ''Vogue''un kapağı için ilk defa bir araya geliyor. | TED | تخيلوا فقط: فتاتان ولدتا في نفس مخيم اللاجئين، لمّ شملهما لأول مرة على غلاف مجلة "فوغ" البريطانية. |
Fakat ölümünden iki gün önce, olmayı hayal ettiği savaşçı olarak üzerinde aylarca çalıştığımız görüntüler, Milan'da büyük bir sergide Vogue dergisi tarafından yayınlandı. | TED | وقبل يومين من وفاتها، الصور التي استغرقتنا شهورًا للعمل عليها سوية لصورها كالمحاربة التي حلمت بأن تكون نشرتها مجلة فوغ في معرض كبير في ميلان. |
"Vogue" dergisinin yepyeni avukatıyla tanışmaya hazırlanın. | Open Subtitles | يا الهي أستعد لمقابله المستشار الجديد الخاص بمجلة فوج |
Sen Vogue'un kapağındasın! İnanamıyorum! | Open Subtitles | أنت على غلاف مجلة فوج لا أصدق هذا |
Sen Vogue'un kapağındasın! İnanamıyorum! | Open Subtitles | أنت على غلاف مجلة فوج لا أصدق هذا |
New York'a taşındığım zamanlar o kadar parasızdım ki bazen yemek yerine Vogue dergisini alırdım. -Beni daha çok doyururdu. | Open Subtitles | كنت أشتري مجلة "فوج" أحياناً بدلاً من العشاء، كانت تغذيني أكثر |
Burada Vogue'un sizin tarzınıza uymasını istemiyoruz. | Open Subtitles | "مكان كلمة "جنس لا نبحث عن "فوج" طبقاً لمواصفاتك |
Kahvaltı etmedim ve 36 bedenim. Ki bu beni, Vogue için çok uygun yapar. Ama hayır. | Open Subtitles | لم أتناول الإفطار و مقاسي اثنان "مما يجعلني مناسبة لـ"فوج |
Bütün öğleden sonrayı Avustralya "Vogue" u ile geçirecektim. | Open Subtitles | حصلت بعد ظهر اليوم كله المخطط مع الاسترالي... رواج... . |
Gün geçmiyor ki "Vogue"dan fırlamış sıska bir hatun kahvaltı etmeyip metronun orada bayılmasın. | Open Subtitles | فتاة أخرى نسيت من (فوقوير) تناول فطورها ثم أغمي عليها في محطة القطار |
- Vogue ile Cipriani'de. | Open Subtitles | -مع فووج في كابرياني |