"vulkan" - Translation from Turkish to Arabic

    • فولكان
        
    • فولكانية
        
    Bir saat sonra Vulkan'a hareket edeceğim. Open Subtitles إني عائد إلى كوكب فولكان يملؤني الفَخَار.
    Mr. Spock yarı insan yarı Vulkan, Vulkanlar duygularını kontrol etmeyi ve bastırmayı öğrenen, böylece tamamen mantıklı davranan bir uzaylı ırkı. TED السيد سبوك نصف إنسان ونص فولكان والفولكان هم من عرق الفضائيين الذين تمكنوا من السيطرة على مشاعرهم والتصرف بمنطقية بحتة.
    Mr. Spock sadece yarı Vulkan olduğu için kendini sürekli bir duygu ve mantık karmaşası içinde buluyor, üstelik bir ekibin parçası, tüm ekip mücadele veriyor, analiz yapıyor ve bu çelişkiyle dalga geçiyorlar. TED ولأن السيد سبوك نصف فولكان فقط، فهو دائماً ما يرى نفسه في صراع بين المنطق والعواطف، ولأنه عضو في فريق، يكافح معه الطاقم بأكمله ويحلل ويسخر من صراعه.
    Son duyduğumda Vulkan'daydın. Ve orada kalacaktın. Open Subtitles ،"في آخر تقرير، كنت على كوكب "فولكان و يبدو أنك كنت ستبقى
    Sybok'un annesi Vulkan Prensesi'ydi ama kardeş gibi büyütüldük. Open Subtitles بالضبط. ذاك صحيح. أمّ (سايبوك) كانت أميرة فولكانية.
    Onunla birlikte Vulkan'a gelmeliydin. Open Subtitles ولابد أنك تعلم أنه كان لِزامًا عليك مرافقته إلى "فولكان."
    İkisini de Vulkan'daki Seleya Dağı'na getirmelisin. Open Subtitles لابد وأن تحضرهما إلى جبل "سيليا" على كوكب "فولكان."
    Doğrusunu istersen Vulkan tasavvufundan hiç anlamam. Open Subtitles بأمانةٍ، لم أفهم قطّ تصوُّف قوم "فولكان."
    Hastalığına teşhis koyduk: Vulkan zihin birleşmesi. Open Subtitles أنت تعاني من قدرة اندماج عقلك مع كوكب "فولكان"، أيها الطبيب.
    Bütün Vulkan erkekleri her 7 yılda bir katlanmak zorunda oldukları şey. Open Subtitles ذكور كوكب "فولكان" عليهم أن يصمدوا في العام السابع من كل عام لحياتهم الراشدة.
    Vulkan'daki sürgünümüzün üçüncü ayındayız. Open Subtitles نحن في الشهر الثالث لمنفانا على كوكب "فولكان ."
    Vulkan'dayken felsefe dallarını inceleyecek zamanım olmadı. Open Subtitles لم يكن لديّ مُتسع من الوقت، على كوكب "فولكان"، لتنقيح قواعد السلوك الفلسفيّ.
    Vulkan'ın en büyük hocalarından biri olacağı öngörülüyordu. Open Subtitles كان من المفترض أنه ذات يوم سيتقلّد هذا الموقع، من بين أعاظم علماء كوكب "فولكان."
    Vulkan inanışınca yasaklanan bir bilginin peşindeydi. Open Subtitles المعرفة والخبرة اللتان التمسهما، كانت مُحرَّمة من قِبل مُعْتَقد "فولكان."
    - Eğer Prometheus'u serbest bırakmak istiyorsan, Vulkan Dağı'na gitmelisin... ve Hephaestus'un (Ateş ve madencilik Tanrısı) mağarasına girmelisin. Open Subtitles "اناردتتحرير"بروميثيوس"فعليك بالذهاب اليجبل" فولكان.
    Binbaşı Sonak'ın ailesini Vulkan Elçiliğinden bulabilirsiniz. Open Subtitles عائلة القائد (سوناك) يمكن الوصول "لها عن طريق سفارة "فولكان
    Vulkan'dayken, bugüne kadar karşılaştığım en güçlü bilinci algılamaya başladım. Open Subtitles ... على "فولكان" بدأت أشعر بشيء من مصدر أقوى من أي شيء واجهته من قبل
    Dört günde Vulkan'da olabilirsiniz, Bay Spock. Open Subtitles يمكننا أن نرجعك إلى "فولكان" خلال (أربعة أيام يا سيد (سبوك
    Gereksiz, Bay Scott. Vulkan'da görevim tamamlandı. Open Subtitles غير ضروري يا سيد (سكوت)، فمهمتي على "فولكان" إكتملت
    Vulkan mısın yoksa elf mi? Open Subtitles فولكانية أم عفريتة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more