Bir saat sonra Vulkan'a hareket edeceğim. | Open Subtitles | إني عائد إلى كوكب فولكان يملؤني الفَخَار. |
Mr. Spock yarı insan yarı Vulkan, Vulkanlar duygularını kontrol etmeyi ve bastırmayı öğrenen, böylece tamamen mantıklı davranan bir uzaylı ırkı. | TED | السيد سبوك نصف إنسان ونص فولكان والفولكان هم من عرق الفضائيين الذين تمكنوا من السيطرة على مشاعرهم والتصرف بمنطقية بحتة. |
Mr. Spock sadece yarı Vulkan olduğu için kendini sürekli bir duygu ve mantık karmaşası içinde buluyor, üstelik bir ekibin parçası, tüm ekip mücadele veriyor, analiz yapıyor ve bu çelişkiyle dalga geçiyorlar. | TED | ولأن السيد سبوك نصف فولكان فقط، فهو دائماً ما يرى نفسه في صراع بين المنطق والعواطف، ولأنه عضو في فريق، يكافح معه الطاقم بأكمله ويحلل ويسخر من صراعه. |
Son duyduğumda Vulkan'daydın. Ve orada kalacaktın. | Open Subtitles | ،"في آخر تقرير، كنت على كوكب "فولكان و يبدو أنك كنت ستبقى |
Sybok'un annesi Vulkan Prensesi'ydi ama kardeş gibi büyütüldük. | Open Subtitles | بالضبط. ذاك صحيح. أمّ (سايبوك) كانت أميرة فولكانية. |
Onunla birlikte Vulkan'a gelmeliydin. | Open Subtitles | ولابد أنك تعلم أنه كان لِزامًا عليك مرافقته إلى "فولكان." |
İkisini de Vulkan'daki Seleya Dağı'na getirmelisin. | Open Subtitles | لابد وأن تحضرهما إلى جبل "سيليا" على كوكب "فولكان." |
Doğrusunu istersen Vulkan tasavvufundan hiç anlamam. | Open Subtitles | بأمانةٍ، لم أفهم قطّ تصوُّف قوم "فولكان." |
Hastalığına teşhis koyduk: Vulkan zihin birleşmesi. | Open Subtitles | أنت تعاني من قدرة اندماج عقلك مع كوكب "فولكان"، أيها الطبيب. |
Bütün Vulkan erkekleri her 7 yılda bir katlanmak zorunda oldukları şey. | Open Subtitles | ذكور كوكب "فولكان" عليهم أن يصمدوا في العام السابع من كل عام لحياتهم الراشدة. |
Vulkan'daki sürgünümüzün üçüncü ayındayız. | Open Subtitles | نحن في الشهر الثالث لمنفانا على كوكب "فولكان ." |
Vulkan'dayken felsefe dallarını inceleyecek zamanım olmadı. | Open Subtitles | لم يكن لديّ مُتسع من الوقت، على كوكب "فولكان"، لتنقيح قواعد السلوك الفلسفيّ. |
Vulkan'ın en büyük hocalarından biri olacağı öngörülüyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أنه ذات يوم سيتقلّد هذا الموقع، من بين أعاظم علماء كوكب "فولكان." |
Vulkan inanışınca yasaklanan bir bilginin peşindeydi. | Open Subtitles | المعرفة والخبرة اللتان التمسهما، كانت مُحرَّمة من قِبل مُعْتَقد "فولكان." |
- Eğer Prometheus'u serbest bırakmak istiyorsan, Vulkan Dağı'na gitmelisin... ve Hephaestus'un (Ateş ve madencilik Tanrısı) mağarasına girmelisin. | Open Subtitles | "اناردتتحرير"بروميثيوس"فعليك بالذهاب اليجبل" فولكان. |
Binbaşı Sonak'ın ailesini Vulkan Elçiliğinden bulabilirsiniz. | Open Subtitles | عائلة القائد (سوناك) يمكن الوصول "لها عن طريق سفارة "فولكان |
Vulkan'dayken, bugüne kadar karşılaştığım en güçlü bilinci algılamaya başladım. | Open Subtitles | ... على "فولكان" بدأت أشعر بشيء من مصدر أقوى من أي شيء واجهته من قبل |
Dört günde Vulkan'da olabilirsiniz, Bay Spock. | Open Subtitles | يمكننا أن نرجعك إلى "فولكان" خلال (أربعة أيام يا سيد (سبوك |
Gereksiz, Bay Scott. Vulkan'da görevim tamamlandı. | Open Subtitles | غير ضروري يا سيد (سكوت)، فمهمتي على "فولكان" إكتملت |
Vulkan mısın yoksa elf mi? | Open Subtitles | فولكانية أم عفريتة؟ |