"vuracağız" - Translation from Turkish to Arabic

    • سنضرب
        
    • نضرب
        
    • سنقتل
        
    • نطلق النار
        
    • سَنَضْربُ
        
    • سنضربهم
        
    • سنضربها
        
    • سنهاجم
        
    • سنهاجمهم
        
    • سنُهاجمهم
        
    • نطلق عليهم
        
    • و من ثم نسدد ضربة
        
    • ونضربهم
        
    • ونطلق النار
        
    • ضعيف لذلك
        
    Bu sefer öyle bir yerine vuracağız ki o koltuğa her oturuşunda bizi hatırlayacaksın. Open Subtitles هذه المرة سنضرب لك في مكان .. أين سوف تذكر لنا كل مرة كنت أجلس على كرسي.
    Kurt ve Ram'i vuracağız, birbirlerini vurmuş gibi olacak ve uyandıklarında okuldaki herkes onlara gülüyor olacak. Open Subtitles شاهد، نضرب كورت ونصدم، إجعل الأمور تبدو وكأن هم ضربوا بعضهم البعض وفي الوقت يستعيدون وعيا، هم سيكونون إضحوكة المدرسة.
    Bütün atlarınızı ve ayılarınız vuracağız. Open Subtitles سنقتل كل ما تبقى من جيادكم ومواشيكم
    Şimdi ne yapacağız, birbirimizi mi vuracağız? Burada değil. Open Subtitles إذاً ما الذي سنفعله، نطلق النار على بعضنا؟
    O orospuyu vuracağız! Open Subtitles نحن سَنَضْربُ فقط الكلبةَ
    Ve sonra, kusursuz zamanlamayla, yandan uyarı bile vermeden vuracağız. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب ، سنضربهم بقوة من حيث لا يحتسبون
    Tanrı'nın yardımı ile ülkemizi işgal eden müdacelecilere en sert darbeyi vuracağız. Open Subtitles وبنعمة من الله سنضرب أعنف ضربة على الصليبيين الذين احتلوا وطننا
    Hızlı ve sert vuracağız, geri çekilmek yok. Open Subtitles سنضرب بقوة .. وسنضرب بسرعة ولن نستسلم
    İşten sonra, sen ve ben, bir şeylere çok sert vuracağız. Open Subtitles بعد العمل، أنا وإيّاك، سنضرب شيئاً ما... بقوّة
    Çok yavaş bir şekilde kaburgalarımıza vuracağız, işte böyle. Open Subtitles سوف نضرب أضلاعنا, برفق شديد, سوف نضرب أضلاعنا, برفق شديد, هناك.
    Calvera'yı vuracağız, belki bir iki atını alırız. Open Subtitles سوف نضرب كالفيرا ربما نطلق بعض خيولة
    Aynı anda üç yeri vuracağız. Open Subtitles نضرب الثلاثة أماكن في وقت واحد
    Kendi adamlarımızı vuracağız, durun! Open Subtitles سنقتل رجالنا ليس إلّا. تريّثوا.
    Düşmanlarımızı altın mermilerle vuracağız. Open Subtitles سنقتل أعدائنا برصاصٍ ذهبي
    Sadece biz mi vuracağız? Open Subtitles نحن الاثنين فقط الذي نطلق النار
    Köpekleri vuracağız. Open Subtitles نحن سَنَضْربُ الكلابَ.
    Onları arkadan dolaşıp vuracağız. Open Subtitles إذا سنضربهم فى الجانب الخلفى خلال الزقاق
    Bunun için de en zayıf noktasından vuracağız. Open Subtitles ولفعل ذلك... سنضربها في أكثر موقع حسّاس.
    Bir daha vuracağız. Bana istihkamcı bulur musun? Open Subtitles إذا كنا سنهاجم مرة اخرى هل يمكن ان نعثر على بعض المهندسين؟
    Onları Cuma günü vuracağız. Open Subtitles سنهاجمهم يوم الجمعة.
    - İşte darbeyi o zaman vuracağız. Open Subtitles .في ذلك الوقت سنُهاجمهم
    Basit. Onları sadece başlarından vuracağız. Open Subtitles نطلق عليهم في الرأس، الأمر بسيط
    Tüm ekibi toplayıp elimizdekilerle Amara'ya vuracağız. Open Subtitles نقوم بتجميع جميع حلفاؤنا (و من ثم نسدد ضربة لـ (أمارا بكل ما لدينا من قوة
    Tamam, işler planlandığı gibi yürümedi, ama eve gidip yeniden gruplaşıp yarın onlara sert vuracağız. Open Subtitles حسنا، أعترف أن الأشياء لم تسر كما خططت لها سوف نذهب للبيت ونستجمع قوانا ونضربهم غدا
    Yukarı çıkıp, onu vuracağız. Open Subtitles علينا ان نزحف على سقف القطار. ونطلق النار عليه
    Bakımsız kalmışsınız. Her yemekten sonra, bir iğne vuracağız. Open Subtitles أنت ضعيف لذلك سنعطيك حقنة مثل هذه بعد كل وجبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more