| Sweet'i vurdular. Yardım gönderin! | Open Subtitles | قتلوا سويت ,قتلوا سويت ارسلوا الإسناد بسرعه |
| Bazı adamlarımı vurdular. Çatıya asker yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد قتلوا بعضاً من رجالي قاموا بإنزال جنود على السطح |
| Hayır, bir mezeciyi vurdular. Kefaleti yükselttiler. Beni tehdit ettiler. | Open Subtitles | لا , لقد أطلقوا النار عليه ودفعوا الكفالة والأن يهددوننى |
| Bir seferinde, bir ayi geldi, ve sonra ayinin yokedilmesi gerekti, bu yüzden onu tüfekle kafasindan vurdular ve öldürdüler ve o öldü. | Open Subtitles | جاء دب وكان لابد من قتله قتلوه برصاصة فى رأسه |
| Beni bacağımdan vurdular. | Open Subtitles | أيمكنكما؟ لقد أصابوني في ساقي. |
| Beş kere vurdular ama hala yaşıyor! | Open Subtitles | أصابوه بخمس طلقات و لا يزال حيا |
| Graffitici arkadaşların ona bir şişeyle vurdular. Annenin dükkanına sıçtılar. | Open Subtitles | أصدقاءك الرسامون ضربوه بقنينة خرّبوا متجر أمّك |
| Bazı adamlarımı vurdular. Çatıya asker yerleştirdiler. | Open Subtitles | لقد قتلوا بعضاً من رجالي قاموا بإنزال جنود على السطح |
| Bir tane bana, bir tane de Steven Spielberg'e verip yapan adamı da vurdular. | Open Subtitles | وواحدو لستيفن سبيلبيرغ ثم قتلوا الشخص الذي صنعها |
| Bunun sebebi de polis zaten. İki gün önce bir kardeşimizi vurdular. | Open Subtitles | الشُرطة هم من تسببوا بذلك لقد قتلوا أحد الإخوة قبل يومين |
| Neler olduğunu hiç bilmiyorum. Adamın tekini gözümün önünde vurdular. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا يجري لقد أطلقوا النار على رجل أمامي |
| Ruslar bazı silahların kayıp olduğunu anlayınca direnişçilere yardım ediyor diye vurdular. | Open Subtitles | اكتشف الروس بعث الاسلحة المسروقه لذا... هم أطلقوا النار عليه لمساعدته الثوار |
| Hayat zor. Ben de, dostların yüzünden buradayım. Göğsümden 6 kez vurdular. | Open Subtitles | الحياة صعبة التقيت بصديقيك اليوم أطلقوا النار في صدري ست مرات |
| Evet, ve işleri biter bitmez onu vurdular ve bir fırının içine attılar. | Open Subtitles | أجل ، وحالما إنتهت خدماته قتلوه وتركوه في الفرن. |
| - Evet, bok yoluna vurdular... ve siz halkın dikkatini böyle çekemezsiniz. | Open Subtitles | أجل قتلوه لا يمكنك رفع دعوى ضدى |
| Sonra da buradan vurdular. | Open Subtitles | وبعد ذلك أصابوني مرة أخرى هنا تماماً |
| Aman Tanrım. vurdular! Şu an onu vurdular! | Open Subtitles | يا الهي, لقد أصابوه لقدأصابوهلتوّهمالآن! |
| Aralarında konuştular. Onunla konuşuyorlardı. Ardından onu başından vurdular. | Open Subtitles | لقد كانوا يتحدثون اليه ثم ضربوه فى رأسه |
| Seni vurmaya çalışırlarken beni vurdular. | Open Subtitles | اصبت بالرصاص حاولوا النيل منك لكنهم نالوا مني |
| Dediğim gibi. Onlara bakmaya zamanım olmadan bana vurdular. | Open Subtitles | مثلما قلت، ضربوني قبل أن أحصل على فرصة للنظر إليهم |
| Corpus Christi polisi hâlâ onu kendileri vurdular sanıyor. | Open Subtitles | أعني، لابدّ أنّ الشرطة لا يزالون يعتقدون أنّهم أردوه قتيلاً. |
| Tersaneyi üç, ya da dört nükleer ile vurdular. | Open Subtitles | لقد أصابوا ميناء ترميم السفن بثلاث قنابل نووية أو أربعة |
| Anna'yı öldürdüler. Başından vurdular. | Open Subtitles | لقد قتلوها , آنا لقد أطلقوا النار على رأسها |
| Bunlar içki dükkânını soyanlar. Tabelayı vurdular ve porno dergilerle çikolatalı süt çaldılar. | Open Subtitles | سَرقوا محل بيع المشروبات الكحوليةَ , اطلقوا النار على الإشارةَ، وسَرقَوا مجلاتَ الدعارةَ... |
| Ve fırsatını bulduklarında da, onu tablonun tozunu alırken sırtından vurdular. | Open Subtitles | وعندما القو القبض عليه أطلقو النار عليه من الخلف عندما كان ينظف اللوحة |
| Onu vurdular! Park alanında. - Onu vurdular! | Open Subtitles | لقد أطلقوا عليه النار على الإشارة , أطلقوا عليه النار |
| Eve geldiler ve babamı vurdular. | Open Subtitles | جـاءوا إلى المنزل و قاموا بإطلاق النار على والدي |