| Nasıl bir dahi içlerinden ikisini vurmadan önce polislerle dolu bir mekana gelir? | Open Subtitles | أيّ نوع من الأذكياء يدخل غرفة مليئة بالشرطة قبل إطلاق النار على إثنين منهم؟ |
| Bunu o masum zombileri vurmadan önce düşünecektin değil mi? | Open Subtitles | نعم: حَسناً يجب عليك فكّرَ بشأن ذلك قبل إطلاق النار على أولئك ازومبي الأبرياء: |
| Birbirimize vurmadan önce duralım o zaman. | Open Subtitles | أو يمكننا التوقّف قبل أن يصيب أحدنا الآخر |
| Oğlum kasabayı vurmadan önce meteorun ikiye bölündüğünü söyledi. | Open Subtitles | ابني قال أنه رأى النيزك ينقسم إلى جزئين قبل أن يضرب البلدة |
| Yani herhangi bir not olmadığına eminsin, kendini vurmadan önce bir şeyler yazmış olabilir mi? | Open Subtitles | إذاً، أنت متأكد أنه لم يتواجد أي مُلاحظة، لا شيء ربما خربشه قبل أن يطلق النار على نفسه؟ |
| Mike'ı vurmadan önce, bir boğuşma oldu, ve o bunu kemerinizden kopardı. | Open Subtitles | قبل ان تطلق على مايك كان هناك اشتباك واقتلعت هذه من حزامة |
| "Siktiğimin suratını vurmadan önce lanet dizlerinin üzerine çök." | Open Subtitles | ,أجثي على ركبتك .قبل أن أطلق النار على وجهك |
| Bu sabah alarma vurmadan önce sana bununu söylemeye niyet etmiştim | Open Subtitles | كنت أنوي أن أُخبرك أن تكون حذراً قبل أن تضرب المنبه بيدك هذا الصباح |
| Kendi kendini vurmadan önce şu silahı bana ver Ian. | Open Subtitles | إيان" أعطني المُسدس اللعين قبل أن تطلق النار على عضوك |
| Bizi vurmadan önce davranışının nedenlerini açıklamalısın. | Open Subtitles | عليك أن تبرر أفعالك قبل أن تطلق علينا النار. |
| Senatör kızı ve beyaz olduğu için polis onu vurmadan önce iki kez düşünür tabii. | Open Subtitles | لكن بالطبع هي بيضاء و ابنتة سيناتور، لذا فعلياً ستفكر الشرطة مرتين قبل إطلاق النار عليها |
| Bu şerefsiz haini vurmadan önce tereddüt mü ettin? | Open Subtitles | هل ترددت قبل إطلاق النار على هذا الخائن الجبان؟ |
| İşin en kötü tarafı ise, onu vurmadan önce, bana Dave'i öldürmediklerini söyledi. | Open Subtitles | أسوأ شيء قبل إطلاق النار عليه (لقد أخبرني، بأنهم لم يقتلوا (دايف. |
| Başkasını vurmadan önce şu adamı durduralım. | Open Subtitles | -لنوقف هذا الشخص قبل أن يصيب شخصاً آخر |
| Kafasını bir duvara vurmadan önce bir asker şöyle dedi: "Şimdi." | Open Subtitles | قبل أن يضرب برأسه عرض الحائط، قال سجين: "الآن" |
| Babamı vurmadan önce söyledikleri de buydu. | Open Subtitles | هذا ما قالوه قبل أن يطلق النار على أبي |
| Beni vurmadan önce paraların nerede saklandığını bilmek istemez misin? | Open Subtitles | قبل ان تطلق علي هل تريد ان تعرف اين هو المال اية نقود |
| Şimdi seni dizinden vurmadan önce arkanı dön ve ellerini başına koy. | Open Subtitles | الآن، إلتفي وضعي يدكِ علي رأسكِ قبل أن أطلق عليكِ النار فى ركبتيكِ |
| Ölüm dalgası vurmadan önce gitmek için sana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نريدك أن تأخينا بعدا عن الأرض قبل أن تضرب موجة الموت |
| Ama onu kafasından vurmadan önce bunu düşünmen gerekirdi. | Open Subtitles | لا أدري, لكن ربما كان عليك التفكير بذلك, قبل أن تطلق النار على رأسه |
| Hepimizi vurmadan önce ölmeden önce yapmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | انتظروا. قبل أن تطلق علينا جميعا هناك شيء واحد فقط أردت أن أفعله قبل أن أموت. |