| Artık havalimanında bile adam vuruluyor. | Open Subtitles | علميات اطلاق النار وصلت حتى في المطار |
| Artık havalimanında bile adam vuruluyor. | Open Subtitles | علميات اطلاق النار وصلت حتى في المطار |
| Frank amca suya girip onu serbest bırakıyor, vuruluyor, | Open Subtitles | فينزل العم "فرانك" تحت الماء ليحررها، فيُصاب برصاصة |
| Yani Tyler, Madeline'i Casey'e teslim ediyor ve karşılığında vuruluyor. | Open Subtitles | إذاً، (تايلر) قام بتسليم، (مادلين) الى كايسي) وتم الدفع له برصاصة) |
| Ama Andrew sen olduğunu düşündüğü kadın yüzünden vuruluyor. | Open Subtitles | لكن (أندرو) أصيب برصاصة لأجل امرأة يعتقد أنّها أنتِ. |