Dün gece de Philadelphia'nın Washington'ı ezip geçtiğini izlemiştik. | Open Subtitles | لقدراينافيلادلفيا و هو يسحق واشنطن ليلة امس |
Washington'ı yakaladıkları zaman bil bakalım onun davasına kim bakacak? | Open Subtitles | عندما يقبضون على واشنطن, بوب, خمن من سوف يقاضيه؟ |
- Emily. Bay Washington'ı içeri gönderir misin? | Open Subtitles | إيميلي, هل يمكن أن ترسلي السيد واشنطن إلى الداخل, من فضلك. |
Jordan Washington'ı yakalama ihtimalimiz beni heyecana boğmuştu. | Open Subtitles | كنت متحمس كثيراً لفكرة أننا سوف نقيض على جورج واشنطن. |
Sovyetler'in, Batı'ya karşı olan bariz şüphesi Washington'ı rahatsız etmişti. | Open Subtitles | قلق الإتحاد السوفيتي الواضح من الغرب أثار انزعاج واشنطن |
Fakat bu gece Washington'ı Dallas karşısında Martel yönetecek. | Open Subtitles | ولكن الليلة مارتيل سيقود واشنطن ضد دالاس |
Washington'ı en son gece yarısı onikide görmüşsün. | Open Subtitles | أنت أخيرة رَأتْ واشنطن في 12: 00 منتصف الليل. |
Yani ölüm saati, sen Washington'ı gördükten bir saat sonraymış. | Open Subtitles | لذا نحن يُمْكِنُ أَنْ نَضِعَ وقتَ الموتِ حول في السّاعة بعد أن رَأى واشنطن. |
Dört dakika içerisinde Washington'ı bir kül yığınına çevireceğim. | Open Subtitles | سوف أحول العاصمة واشنطن إلى كومة من الرماد |
Sherrod Washington'ı enselememe yardım mı edeceksin,... ..ortağımı öldüren adamı? | Open Subtitles | هل ستساعدني في النيل من شيرود واشنطن ؟ الرجل الذي قتل شريكي؟ |
Sherrod Washington'ı enselememe yardım mı edeceksin,... ..ortağımı öldüren adamı? | Open Subtitles | هل ستساعدني في النيل من شيرود واشنطن ؟ الرجل الذي قتل شريكي؟ |
Casuslarından birisini Washington'ı hayatı pahasına engellemeye ikna etmiş. | Open Subtitles | حث واحد من جواسيسه بالتضحية بحياته من أجل تدمير واشنطن |
Washington'ı bilgilendirmek için izninizi istiyorum. | Open Subtitles | أطلب الإذن فوراً لإحضار " واشنطن " يا سيدي |
- Ordan kaçabildiniz mi? - Babam Washington'ı pek sevmez. | Open Subtitles | -أنت محظوظٌ بخروجك منها أبي لا يحبّ واشنطن |
Jordan Washington'ı savunmaya karar verdim. Ne? | Open Subtitles | لقد قبلت أن أدافع عن جوردن واشنطن. |
Washington'ı teslim etmek için getiriyor. | Open Subtitles | أنه يجلب واشنطن إلى هنا للإستسلام. |
Belki de Washington'ı arayıp onunla konuşmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك مهاتفة واشنطن للتحقق من ذلك |
Washington'ı aramam gerekmiyor. Hızlı arama tuşumdalar zaten. | Open Subtitles | ليس علي مكالمة واشنطن لقد حادثوني |
Diğeri Washington'ı görüyor, ki silahı hazır zaten, şarjörü onun üstüne boşaltıyor. | Open Subtitles | " الآخر رأى " واشنطن وقد كان سلاحه مملوئا " فأفرغه في " واشنطن |
Adamlar epeydir buradaymışlar. Washington'ı öldürmelerine imkan yok. | Open Subtitles | إنهم هنا منذ مدة طويلة " مستحيل أن يكونوا قد قتلوا " واشنطن |