Üzerindeki mozaikleri Watanabe'nin evinde dijital yollar ile kaldırdı ve sınıftaki tüm çocuklara dağıtmayı planlıyordu. | Open Subtitles | لقد ازاح الصورة من بيت واتانابي وخطط منحهم لجميع طلاب الصف |
Ama orada değildi değil mi Watanabe? | Open Subtitles | لكنها لم تكن هناك هل كانت هناك يا واتانابي ؟ |
Çoğunuzun bildiği üzere şirketim Rapier Sermaye Girişimi dâhi Isaye Watanabe'yle güçlerini birleştirerek sağlık hizmetinin, hizmet sektörünün ve bir gün, inanıyorum ki fuhuşun çehresini değiştirecek bir teknolojiyi piyasaya sürecek. | Open Subtitles | كما يعلم الكثيرون منكم شركتي، شركة السيف للاسهم الخاصة كونت فريق مع الرائعة لسيا واتانابي |
Watanabe san'ın seçtiği aynı park. | Open Subtitles | نفس الحديقة التي اختارها واتانابي سان |
Buna maruz kalan kişi da Shuuya Watanabe'ymiş. | Open Subtitles | والذي تعرض للتخويف هو شويا واتانابي |
Ama Watanabe Halkla İlişkiler'in kısım amiriydi. | Open Subtitles | لكن (واتانابي) كان رئيس قسم الشؤون العامة |
Öyle görülüyor ki insanlar bu parkın Watanabe'nin eseri olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | واضحاً أن الجمهور يؤمن بأن (واتانابي) بناه |
Ama Watanabe'yi tanırdım. O da buna itiraz ederdi. | Open Subtitles | لكني سأفعل حيث أعرف أن (واتانابي) كان ليوافقني |
Ama Watanabe Halkla İlişkiler'in kısım amiriydi. | Open Subtitles | لكن (واتانابي) كان رئيس قسم الشؤون العامة |
Öyle görülüyor ki insanlar bu parkın Watanabe'nin eseri olduğunui düşünüyorlar. | Open Subtitles | واضحاً أن الجمهور يؤمن بأن (واتانابي) بناه |
Ama Watanabe'yi tanırdım. O da buna itiraz ederdi. | Open Subtitles | لكني سأفعل حيث أعرف أن (واتانابي) كان ليوافقني |
Sen Watanabe san olmalısın. | Open Subtitles | أوه, إذاً أنت واتانابي سان |
Watanabe dün saat 1'de çıkış yaptı. | Open Subtitles | (واتانابي) تحقق منه بالأمس عند الواحدة مساءً. |
Watanabe'nin kayboluşu ve patronun gelişiyle birlikte hiçbir hata yapamayız, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | مع فقدان (واتانابي) وإظهار الرئيس التنفيذي نفسه لا شيء يمكن أن يفشل، فهمتم ذلك؟ |
Ancak anlaşmayı organize eden adam Watanabe Junichi, Aikawa'nın sağ kolu olan adam dün aniden kayıplara karıştı. | Open Subtitles | لكن، الرجل الذي دبّر هذه الصفقة (واتانابي جونيتشي)، الرجل الأيمن لـ(إيكاوا) إختفى بالأمس. |
Sonra, aynı sinyal Han'ın güzergahı boyunca devam ederek Watanabe'nin cep telefonuna kadar uzandı. | Open Subtitles | ثمّ، نفس الإشارة ظهرت على طول درب (هان). إلى هاتف (واتانابي). |
Watanabe ya ihanete uğradı veya kendini bombalanmış gösterdi. | Open Subtitles | "أما (واتانابي) أصبح خائنًا" أو يُريد القنبلة لنفسه. |
Watanabe gelmiş miydi? | Open Subtitles | -اعرف هل كانت (واتانابي) هناك؟ |
O parkın inşasında Watanabe'nin çok çalıştığına şüphe yok. | Open Subtitles | ... لقد تحمل (واتانابي) آلام شديدة لإتمام ذلك المنتزه |
Watanabe bu fikre şahsen karşı çıkardı. | Open Subtitles | (أنا واثق من أن (واتانابي نفسه غير مصدق |
Yani Watanabe'nin intihar ettiğini ya da orada donarak ölürken buna hazırlandığını mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | ... هل تقولون بأنه إنتحر ،أو أقله كان يتهيأ لذلك وقتما مات متجمداً هناك؟ |