Burası, Albay Weaver ile iki ayımı geçirip dip bucak çalıştığım yer. | Open Subtitles | هنا حيث انا والكولونيل وييفر امضينا شهرين بالأنفرادي ندرس كل زاوية و منطقة |
Albay Weaver düzensiz davranışlar sergiliyor. | Open Subtitles | كولونيل وييفر يظهر نوعا من السلوك الخاطئ |
Senin daha altına bez bağlanırken Dan Weaver beladan kurtulmayı öğrendi. | Open Subtitles | دان وييفر كان يعتني بنفسة من المأزق قبل ان ترتدي الحفاضات سوف يكون هناك |
Koruyucuna de ki gelecek sefer Weaver beni aradığında, belki ben de cevap veririm. | Open Subtitles | أخبر معلمك بأن المرة القادمة التى يتصل بى ويفير فربما أرفع سماعة الهاتف |
Bay Weaver bir çeşit bağışıklığı var. | Open Subtitles | حسنا، يبدو السّيد ويفير أن يكون عنده نوع من تحمّل أو مناعة، |
Weaver'ın bu ihtimallerle bir sorunu yok gibi. | Open Subtitles | ريفر بالتأكيد ليس لديه مشكلة مع الإحتمالات |
İstediği gibi güneye gideceğiz, ...ama sonra gizlice dönüp O lanet yerden Weaver'ı alacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل الذهاب الى الجنوب، وكأنه يريد، ولكن بعد ذلك نحن مضاعفة الظهر، ونحن الحصول على يفر الجحيم من هناك. |
Bu, Albay Weaver. Oğlum, Matt. | Open Subtitles | هذا الكولونيل وييفر وهذا ابني مات |
Weaver derhal yola çıkmamızı istiyor. | Open Subtitles | وييفر يريد التحرك بأسرع ما يمكن |
Travis Weaver. Oklahoma gaz şirketinden. | Open Subtitles | (ترافيس وييفر) أنا أعمل لشركة (أوكلاهوما) للغاز و الكهرباء |
Marshall Weaver'ın helikopter kazası mekanik arıza yüzünden miymiş? | Open Subtitles | (تحطّم طوّافة (مارشال وييفر كان بسبب عطل ميكانيكي؟ |
Siz de bayağı iyi işler başardınız Bayan Weaver. | Open Subtitles | حسناً، لقد أبليتِ بلاءً حسناً أيضاً سيّدة (وييفر) |
Dur. Bunun hakkında konuşmalıyız. Bayan Weaver. | Open Subtitles | مهلاً، علينا مناقشة هذا الأمر، سيّدة (وييفر)؟ |
Muhtemelen bunu size söylememe gerek yoktur, Bayan Weaver dışarıda sorunlu insanlar var. | Open Subtitles | لربّما لا يتعيّن عليّ إخباركِ سيّدة (وييفر)، -أنه يوجد أُناس مرضى بالخارج |
Weaver hakkında bana söyleyebileceğiniz herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | أثمّة ما يمكنك إخبار به عن السيّدة (وييفر)؟ |
Yüzbaşı Weaver ve ben seve seve size subay ofislerini gezdirebiliriz hanımefendi. | Open Subtitles | نقيب ويفير وانا يمكننا بالتاكد اخذك في جولة بمربع الضباط سيدتي |
Darryl Weaver adında bir denek. | Open Subtitles | أي موضوع إختبار مورلي باسم داريل ويفير. |
Adalet Bakanlığı. Weaver Komisyonu. | Open Subtitles | وزارة العدل لجنة ويفير |
Bu Weaver Komisyonu da ne oluyor? | Open Subtitles | إذن ما هي لجنة ويفير ؟ |
Memnuniyet duyarım. - Sana bir sorum var, Bo. - İstediğinizi sorabilirsiniz, Bay Weaver. | Open Subtitles | (لدي سؤال لك (بو - أي شيء سيد (ريفر), تحدث - |
Bayan Ter Horst u, tanıtabilirmiyim, Albay Weaver. | Open Subtitles | السيدة تور هورست، العقيد يفر. |
Sanırım Weaver planda ona yardımcı olması için savaş tecrübesi olan birini istedi. | Open Subtitles | أظن أن ويفر أراد شخصاً ذو خبرات عالية في القتال ليساعده في التخطيط |