"weber" - Translation from Turkish to Arabic

    • ويبير
        
    • فيبر
        
    • ويبر
        
    Adada sadece 200 Alman var içlerindeki en yüksek rütbeli subay da, Yüzbaşı Weber. Open Subtitles هناك 200 ألماني فقط على الجزيرة والنّقيب ويبير مصنّف كأعلي رتبة ضابط بينهم
    Kararımız şu ki Yüzbaşı Weber'in köpeğine teslim olmak, bir İtalyan'a teslim olmaktan çok daha uygun. Open Subtitles قرارنا هو الإستسلام إلى كلب النّقيب ويبير أكثر ملائمة من الإستسلام إلى الإيطاليين
    Dedektif, Bayan Weber'in, Doktor Ott tarafından taciz edildiğini iddia ederek karakola geldiği gün, siz görevdeydiniz değil mi? Open Subtitles المخبر، أنت كُنْتَ في الواجب جاءتْ الآنسةُ النهارية ويبير فيها زَعْم الدّكتورِ Ott آذاها.
    Max Weber'in potansiyel güç tanımı; Bir kişinin isteğini, diğerleri karşı olmasına rağmen uygulayabilme olasılığı" açısından bu çok fazlaydı. TED وهذا كثير جداً فيما يتعلق بفكرة ماكس فيبر للسلطة المحتملة، وهي إمكانية فرض إرادة شخص رغم اعتراض البقية.
    "Saygıdeğer Bay Weber, doğrudan size yazmamdaki saygısızlığımı affedin, ...ancak zavallı Albert'im adına aracılık etmeniz için yalvarırım. Open Subtitles السيد (فيبر) المحترم" سامح صفاقتي في مراسلتك بشكلٍ مباشر" لكن أتوسل إليك للتوسط" بخصوص إبني المسكين (آلبرت)
    veya daha iyisi, Peder Weber'e cemaatimizde bir koro isteyip istemeyeceğini sorarız. Open Subtitles أو الافضل أن نسأل البابا ويبر لو كان يرغب بفرقة في كنيستنا
    Bayan Weber'e soyunmasını ve ayaklarını ayaklığa koymasını ve Sahil Güvenlik dizindeki David Hasselhoff'u hayal etmesini söylemiş. Open Subtitles الآنسة ويبير أُخبرتْ لتَعْرِية، ضِعْ أقدامَها في الرِكابِ ويُحاولُ تَصوير ديفيد Hasselhoff.
    Merhaba. Ben Bill Weber. Wally Dallenbach ve Benny Parsons. Open Subtitles مرحباً، (بيل ويبير)، مع (والي دالنداتش) و (بيني بارسونز)
    Weber ailesi'nin güvenli bir şekilde dönebilmesi için 5 milyon dolar talepte bulunmuş. Open Subtitles 5مليون دولار للعودة الآمنة" "(لعائلة (ويبير
    - Güvenin bana, Bay. Weber. Sorun yok. Open Subtitles ثق بي، سيد (ويبير) لا توجد مشكلة
    Bütün nedeni, Weber'in dersinde aptal ağzımı kapalı tutamamam. Open Subtitles كل ذلك لأنني لم أستطع إغلاق فمي أثناء محاضرة (فيبر)
    Weber'e yazdığı mektuptan sonra onunla işim bitti. Open Subtitles لقد انتهيت معه بعد الرسالة التي أرسها لـ(فيبر)
    Babanın Weber'e ulaşmasının sebebinin seni önemsemesi olabileceği hiç aklına geldi mi? Open Subtitles هل خطر ببالك أن والدك ربما راسل (فيبر) لأنه يهتم لأجلك؟
    Perşembe günü, şehre birlikte gider, elbiseni alırız, sen günah çıkarmaya gidersin, ve Peder Weber'e kendi korosunu isteyip istemediğini sorarız. Open Subtitles يوم الثلاثاء سنذهب للمدينة سوية تشتري فستانك تذهبي للاعتراف وسنسأل البابا ويبر فيما لو لم يحبذ أن يكون في كنيسته فرقة
    Yanımda iki çok iyi arkadaşım daha vardı. Richard Weber ve Kevin Vallely TED و لقد وقفت هناك مع اثنين من اعز اصقائي ريتشارد ويبر و كيفن فالي
    mezun oldu ve kendi şirketini kurdu, Gillian Lynne Dans Şirketi, Andrew Lloyd Weber'le tanıştı. TED تخرجت من المدرسة الملكية للباليه وأسست شركتها، شركة جيليان لين للرقص، قابلت أندرو لويد ويبر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more