Weiland'ın tuvaletinde bir Ruger bulup balistiğe gönderdim. - Sonuç? | Open Subtitles | حسنا , لدي مسدس من مرحاض (ويلاند) مرمي في المقذوفات |
Savcılık makamı Bay Weiland'ın toplum için ciddi bir tehdit oluşturduğu kanaatinde. | Open Subtitles | لدى مكتبنا دليل دامغ بأن السيد (ويلاند) يشكل تهديدا خطيرا على المجتمع. |
İstihbarat müdürü Klaus Weiland ile görüştüm. | Open Subtitles | لقد تحدثت إلى مدير المخابرات (كلوز ويلاند)ه |
Jesse Weiland, 41 yaşında. İki dönem Vietnam'da bulunmuş. 1965 ve 1966'da. | Open Subtitles | (جيسي ويلاند), 41 عاما خدم مرتين في فيتنام عامي 1965 و1966. |
Her şeyi Weiland'a bağlarsan kendi ipini çekersin Bud. | Open Subtitles | - هرء . إن علقت كل شيء على (ويلاند), فستقضي على نفسك في النهاية يا (بود). |
Jesse Weiland koruma karşılığında size ne verdiyse doğrularım. | Open Subtitles | سأؤكد كل ما قاله (جيسي ويلاند) مقابل الحماية. |
Adamın Weiland epey canımızı sıktı. | Open Subtitles | رجلك (ويلاند) تسبب بالكثير من المشاكل لنا. |
1975'te elinde Jesse Weiland adında bir mahkum vardı. | Open Subtitles | اصغي. لديك سجين يدعى (جيسي ويلاند). |
Weiland kardeşler içeride, sen nasıl hapiste değilsin? | Open Subtitles | كيف للأخوين (ويلاند) ان يسجنا وانت لا؟ |
Bunun için teşekkürler Bay Weiland. | Open Subtitles | شكرا لك سيد (ويلاند) لتوضيح ذلك. |
Bütçe açısından, Bay Weiland'ın bir destek veya benzeri bir şey garanti edecek... ne söyleyebileceğini anlamıyorum. | Open Subtitles | من وجهة نظر الميزانية, لا ارى ان السيد (ويلاند) لديه ما يكفي ليقدمه لنا التي من شأنها ان تضمن الكفالة او اي شيء من هذا القبيل. |
Weiland'ın icabına bakarım. | Open Subtitles | سأتعامل مع (ويلاند). |
Bay Weiland? | Open Subtitles | سيد (ويلاند) ؟ |
Lynn Weiland. | Open Subtitles | (لين ويلاند). |