"werner" - Translation from Turkish to Arabic

    • ويرنر
        
    • فيرنر
        
    • وارنر
        
    • فرنر
        
    • وينر
        
    • وورنر
        
    • ويرنير
        
    • وارنار
        
    • وارنير
        
    • فيرنارد
        
    • وانر
        
    • وويرنر
        
    • فارنر
        
    Werner Stutzman bot kazasında öldü. Leopold Payson'ın aracı bir tepeden aşağı uçtu. Open Subtitles ويرنر ستوزمان مات في حادث قارب سيارة ليوبولد بايسون سقطت من على المنحدر
    Madame Werner çok naziksiniz. Ben sadece şifa sanatlarının mütevazi uygulayıcısıyım. Open Subtitles السيدة ويرنر كريمة في الإطراء أنا مجرد ممارس متواضع لفنون الإشفاء
    Werner von Braun, 2.Dünya Savaş'ı bittikten sonra, 'Bilim ve din birbirine zıt değildir. TED ويرنر فون براون ، في أعقاب الحرب العالمية الثانية، يقول العلم والدين ليسا متضادين
    İşte bu, ilk kez 1927'de Alman fizikçi Werner Heisenberg'in öne sürdüğü Heisenberg Belirsizlik İlkesidir. TED وهذا هو مبدأ اللايقين لهايزنبرج، الذي وضعه الفيزيائي الألماني فيرنر هايزنبرج عام 1927.
    Leni, Werner'e aşık olmak istemiyordu, fakat elinden bir şey gelmezdi. Open Subtitles أقصد أن ليني لم ترغب في أن تقع بحب فيرنر لكن ماذا تستطيع أن تفعل
    Werner, herkes buraya başkası için geldiğini düşünür ama aslında kendileri için gelirler, der. Open Subtitles وارنر يقول اي احد يأتي الى هنا يفكر بأنه هنا من اجل شخص آخر ولكنه حقا هنا من اجل انفسهم
    Werner Haase sığınakta, Kızıl Ordu tarafından tutuklandı. Open Subtitles ويرنر هاس ألقى القبض عليه في المخبأ، بواسطة الجيش الأحمر
    Werner Haase sığınakta, Kızıl Ordu tarafından tutuklandı. Open Subtitles ويرنر هاس ألقى القبض عليه في المخبأ، بواسطة الجيش الأحمر
    Werner, savaştan sonra orduda kalmayı düşünüyor musun? Hayır. Open Subtitles ويرنر" هل تعتقد بأنك ستظل فى الجيش" بعد إنتهاء الحرب ؟
    Şu Werner, çatlağın teki, ama onu seviyorum. Open Subtitles "مجنون , أحمق هذا الشخص "ويرنر لكنة يعجبنى
    Werner, savaştan sonra orduda kalmayı düşünüyor musun? Open Subtitles ويرنر" هل تعتقد بأنك ستظل فى الجيش" بعد إنتهاء الحرب ؟
    Delifişeğin biri bu Werner, aklı havada, ama yine de seviyorum. Open Subtitles "مجنون , أحمق هذا الشخص "ويرنر لكنة يعجبنى
    İnce ve zarif silueti, merdivenlerden inen Werner'in görüntüsüyle, titremeye başlıyor. Open Subtitles بهيأتها الجميلة و الرشيقة فانها ترتعد تحت أنظار فيرنر في حين أنه ينزل من على سلمه الرخامي
    Leni, Werner'in kollarında, kendini çok güvende hissediyor. Open Subtitles شعرت لين بأنها محميةٌ جدا و آمنةٌ جدا ضمن ذراعي فيرنر
    Werner'in şatosundaki görkemli masada yemek yiyorlar. Open Subtitles انهم يتناولون العشاء على الطاولة الملكية في قلعة فيرنر
    Werner onu, dünyadaki kıtlık ve açlığa dair, belge ve fotoğraflarla dolu, hükümet arşivine götürüyor. Open Subtitles قام فيرنر بأخذها الى الأرشيف الحكومي الممتلئ بالوثائق و الصور التي توثق المجاعات في كافة أنحاء العالم
    Leni derinden etkileniyor, ve olayları Werner'in gözünden görmeye başlıyor. Open Subtitles تأثرت ليني بشدة و بدأت ترى الأشياء من خلال عيون فيرنر
    Werner Herzog, Alman film yapımcısı dedi ki, "Oksijene ihtiyacımız olduğu gibi film yapmaya ihtiyacım var." TED وارنر هيرزوك, المخرج السينمائي الألماني يقول: "أحتاج لصنع الأفلام كما تحتاج أنت للأكسجين"
    - Werner Heisenberg değil mi? Open Subtitles اعتمادا على وارنر هازنبرج,اليس كذلك؟
    Werner Heisenberg, 20. yüzyılın gerçek dehalarından biri... Open Subtitles فرنر هيزنبرج أحد عباقرة القرن العشرين الحقيقيين
    Hayatta olan tek akrabam. Kont Werner Vertigo. Open Subtitles قريبي الوحيد الذي علي قيد الحياة هو الكونت وينر فيرتيجو
    Archie Sweeney ve Jack Werner'nin katıldıkları bölüm kendi cephaneliğini yapmaya henüz başlamıştı. Open Subtitles الفرق العسكرية التي إنضم إليها كل من آرشي سويني و جاك وورنر بدأت
    Ayrıca Paul Werner ve Ralph Minter ifadelerinde görev başındaki kadın itfaiyeciyi taciz etmeleri için onları tuttuğunuzu söylüyorlar. Open Subtitles " إجمع هذا مع شهادة " بول ويرنير " مع " رالف وينتر الذي يقول بأنك كلفته للتحرش بإطفائية
    Werner sağlıklı bile değil. Open Subtitles لكن وارنار أي شيء عدا هذا
    Werner'in asistanını aradım. Her gün aynı yerde öğle yemeği yiyormuş. Open Subtitles "اتصلتُ بمساعد (وارنير)، إنّه يتناول الغداء كل يوم، بنفس المكان"
    Bu, yeğenim Werner. Open Subtitles ستيف،أقدم لك ابن أخي فيرنارد
    Bacağını kıramama şansım yok ama Noah Werner'la aramdaki buzları kırmayabilirim. Open Subtitles حسناً لا أستطيع أن إصلاح ساقه لكن استطيع إصلاح هذه الخصومة مع نواه وانر
    Çalışman çok yavaş ilerledi, Werner. Open Subtitles عملك يتقدم بشكل بطيء جدا ً, فارنر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more