| , beni kaldırdı beni sevdi, bir ve öldüğü güne kadar bana dikkat aldı bir itfaiyeci oldu , bir whitelighter. | Open Subtitles | الذي ربّاني ، الذي أحبّني و الذي إهتم بي حتى اليوم الذي توفي فيه . كان إطفائي و ليس مرشد أبيض |
| - o bir whitelighter oldu. - Paige, sadece denemek ve sakin. | Open Subtitles | لقد كان مرشد أبيض بايدج ، حاولي فقط أن تهدأي |
| Onun doğum babası Yani, whitelighter, iki kez kaybeden ve bir sarhoş? | Open Subtitles | أن والدها الحقيقي ، المرشد الأبيض هو فاشل مرتين و سكّير ؟ |
| L o whitelighter sonra olduğunu sanmıyorum, ben o benden sonra olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كان يسعى خلف المرشد الأبيض ، أعتقد أنه يسعى خلفي |
| Ben bu şeyleri düşünmek zorunda şimdi bir whitelighter duyuyorum Çünkü, . | Open Subtitles | لأنني مرشدة بيضاء الآن . فيجب أن أفكر بهذه الأمور |
| Peki, sen yarım whitelighter vardır. Bunu inkar edemez. | Open Subtitles | . حسناً ، أنت نصف مرشدة بيضاء ، لا يمكنك أن تنكري هذا |
| Neredeyse bir whitelighter gibi geldi. Zaten bir tane var çok kötü. | Open Subtitles | لقد بدوت تقريباً كمرشد أبيض من المؤسف أنني أمتلك واحداً |
| Değilsiniz, sizi, onları görmek ama ben yine de yarım whitelighter olamaz. | Open Subtitles | أنتما لستما ساحرات .لن تستطيعا رؤيتهم . لكن أنا نصفى حارس أبيض |
| Kimsenin benim whitelighter gösterime yağmur istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أي شخص أن يمطر على عرض المرشدة البيضاء |
| Elders olarak Eğer Charmed Ones ' yeni whitelighter yapmak. | Open Subtitles | ... لقد صوّت الشيوخ على ...أن يجعلوك مرشد المسحورات الجديد |
| Bana yardım et. Son kez ben onun bir altı-ayak whitelighter olduğunu, biliyordu? | Open Subtitles | ساعدوني هنا ، المرة الماضية كان مرشد أبيض طوله ستة أقدام ؟ |
| Yakında bir şey yapmıyoruz Eğer, l yerine yarı whitelighter yarısı itfaiyeci bitebileceğini. | Open Subtitles | فقد أنتهي نصف إطفائي عوضاً عن نصف مرشد أبيض |
| Yani, l takıl insanların bir sürü yok, yana gerçekten çok söylemez Bebeğim, gelen, ve sonra gerçekten nevrotik whitelighter. | Open Subtitles | أعني ، ليس لدي عدد كبير من الناس لأتسكّع معه عدا عن طفلي الذي لا يقول الكثير و أيضاً لدي مرشد أبيض عصبي |
| L genç bir whitelighter iken Evet, bir veya iki kez yolları geçti. | Open Subtitles | أجل ، لقد اخترقنا طرقات بعضنا مرة أو مرتان عندما كنت مرشد أبيض يافع |
| Sonra Sen arıyoruz eskimiş whitelighter olsun. | Open Subtitles | و بعدها سنجد المرشد الأبيض العجوز الذي تبحث عنه |
| - Ben şimdi whitelighter ölü istiyorum. - Sabır. | Open Subtitles | أريد ذلك المرشد الأبيض أن يموت الآن إصبر |
| Ne fark size whitelighter yaşamak ya da ölmek ister ki? | Open Subtitles | ما الاختلاف الذي سيسببه لك سواء عاش المرشد الأبيض أو مات ؟ |
| Onu canlı gerekir, bu yüzden cadı ve whitelighter iyileştirebilir. | Open Subtitles | أريده حياً ، لكي يستطيع أن يشفي الساحرة و مرشدها الأبيض |
| Bir whitelighter olmak ve daha o verebilir. | Open Subtitles | . أن تكوني مرشدة بيضاء سيعطيك هذا و أكثر |
| Neredeydin ve yapmış her şey bir whitelighter olmak için hazırlamaktadır. | Open Subtitles | كل شيء كنتيه و فعلتيه كان . يحضّرك لأن تصبحي مرشدة بيضاء |