"will'in" - Translation from Turkish to Arabic

• إرادةِ
• لويل
• ويل

Steve, Will'in annesinin dediğine göre sen ve Mason Will'in en iyi arkadaşıymışsınız.
ستيف، أمّ إرادةِ قالتْ بأنّك وميسن أصدقاء ماالأفضلُ.

Sen Will'in yerini istiyorsun, David Lee, Will'in yerini istiyor, ...ben de Will'in yerini istiyorum.
تُريدُ مقعدَ إرادةِ، مقعد إرادةِ حاجاتِ ديفيد لي، وأنا أُريدُ مقعدَ إرادةِ.

Çünkü, Will'in yaşındaki bir çocuk büyümesiyle birlikte erkeklik içgüdüleri harekete geçer-- ...ve bazen yol gösterecek bir rehber arar kendine.
لأن a عُمر إرادةِ ولدِ بَدْء التَفكير كَبْر، رجولة - أحياناً يَبْحثونَ عن a ناصح.

Dietrich'e baskıya gireceğini söylemeliyim. Grafik'ten Orci'yi ara. Will'in bir fotoğrafını bul.
يجب أن أخبر ديتريش,اتصلى بـ أوركى فى قسم التصوير واحصلى على صوره لويل

Will'in iyi gözüktüğü bir resme ihtiyacım var.
أريدك أن تحضر لي صورة لويل يبدو فيها رائعا كأن يكون في البحر

Harika. Will'in hazırlıklarına yardım etmek için biraz erken gelmem gerek.
عظيم, يجب أن نأتي إلى هنا مبكرا لنساعد ويل في الإعداد

Bu Will'in babası.
كرأس مجهول. الذي أَبُّ إرادةِ.

Will'in hikâyesini kontrol edeceğim.
سَأَفْحصُ قصّةَ إرادةِ.

Telefonunu kurcala ve bana Will'in en iyi fotoğrafını ver.
آندي فقط إبحث في هاتفك و أعطني أفضل صورة لويل حسنا

Yani Will'in ameliyatını yapanı bulmak için yaraya bakıp...
أذن ربما من الممكن القول بمن الذي قام بالعملية الجراحية لويل .. عن طريق النظر أليها

Will'in sana yaptıklarını affedemem.
لا أستطيع أن أغفر لويل ما فعله بك

Tabi Will'in sesini dinlemek Brian Boitano'nun kara tahta üzerinde artistik patinaj yaparken Tom of Finland'dan aldıklarının paketine sarılı straforları birbirine sürtmesini dinlemek gibi.
بالطبع الإستماع لصوت لويل شوستر كالأستماع لشخصية براين بويتانو يتزلج عبر السبورة بينما يدعك الستايفروم معاً أشتريت لداني لعبة بيانو صغيرة

Ben. Şimdi Will'in yanına gideceğim.
بن سوف اذهب لويل

Will'in Charlotte'un göğüslerine doğru yola çıkması nasıl müthiş bir olay olabiliyor?
كيف يكون خبر خروج ويل مع أثداء شارلوت الكبيره خبرا جيدا؟ ؟

O dangalak Will'in dün için bana vereceğine hala inanamıyorum.
لا يمكنني أن هذا الساذج ويل سيدفع لي مقابل أمس

Evet, Will'in, onu cenazeye götürmem için ısrar ettiğini duymuş muydun?
هل تعلمين ان ويل اصر على اخذه معي الى الجنازه ؟