Wilt Chamberlain gibi, sadece daha kısası. | Open Subtitles | مثل ويلت تشامبرلين إلا أنك أقصر ويلت تشامبرلين: لاعب كرة سلة أسود أمريكي |
Teğmen Wilt bu bilgisayardan bir ev bilgisayarına girmiş. | Open Subtitles | الشرطية ويلت إستطاعت التحكم عن بعد بهذا الحاسوب عن طريق حاسوب منزلى |
- Olanları Teğmen Wilt'e anlattın. - Bilgisayarlardan anlıyordu. | Open Subtitles | لذا فقد إتجهتِ للشرطية ويلت لإنها تعلم بأجهزة الحاسوب |
İçlerinden biri büyüyünce Teğmen Wilt gibi biri olursa inanın çok gurur duyarım. | Open Subtitles | أذا كبرت أي واحده فيهم لتصبح مثل حالمة الرايه ولت سأكون أب فخور |
Teğmen Wilt'in buradan ayrıldığı anla kaza yaptığı an arasında ne olduğunu bilmediğimiz bir saatlik bir boşluk var. | Open Subtitles | أذا نظرياً لدينا ساعه مفقوده بين الوقت الذي غادرت فيه حالمة الرايه ولت و بعدها تحطم سيارتها |
Wilt Chamberlain. | Open Subtitles | (ويت تشامبرلين) |
Sadiq Samar'ın hala dışarıda olduğunu ve Teğmen Wilt'i öldürdüğünü biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أن صادق سامار مازال بالخارج وأنه قام بقتل الضابطة البحرية ويلت |
Dördümüz Wilt Chamberlain'e karşı oynasak ne olur? | Open Subtitles | ما رأيكم .. نحن الأربعة ضد "ويلت شمبرلين" |
Conan the Destroyer'da oynayan Wilt Chamberlain vardı. | Open Subtitles | ويلت شلمبر في فيلم كونان المخرّب |
Sütünü almak üzere mutfağa gideceğim şimdi. Bir gün de Wilt Chamberlain gelmişti. | Open Subtitles | انا سأذهب الى المطبخ و أحصل على حليبك و عندها في يوم ما " ويلت تشامبيلين " ظهر |
Kurban Teğmen Janine Wilt. | Open Subtitles | الضحية هى الشرطية البحرية " جانين ويلت " |
AIDS, Wilt Chamberlain, Steve McQueen'in seks rekorunu kıramasın diye icat edilmiş. | Open Subtitles | مرض الأيدز اختَرع ليمنّع (ويلت شامبرلين)، من كسرّ سجل (ستيف ماكوين)، الجنسي |
Pekala. üçümüz Wilt Chamberlain'e karşı oynasak ne olur? | Open Subtitles | ماذا عن ثلاثة منا ضد "ويلت شمبرلين" |
Wilt Chamberlain mi? | Open Subtitles | هل هذا ويلت شامبرلاين؟ |
Teğmen Wilt'in Donanma İstihbarat Servisi'nde siber saldırı mühendisi olarak çalıştığı ortaya çıktı. | Open Subtitles | أتضح أن حاملة الرايه ولت كانت تعمل كمهندسه في حرب الانترنت مع مكتب المخابرات البحريه |
Teğmen Wilt internet sunucularına girmeyi ve iletişim şifrelerini çözmeyi başardı. | Open Subtitles | كان هذا الى ان حالمة الرايه ولت نجحت في اختراق خادم موقعهم الغامض وفكت رموز اتصالاتهم |
Ayrıca Wilt'in gizli kimliği onu korumaya yetecek kadar güvenliydi. | Open Subtitles | الى جانب تغطية ولت للحاله كان كافياً لحمايتها |
- Wilt kartelin izini bulabildiyse onların da Teğmen'in izini bulabileceklerini düşünmek yanlış olmaz. | Open Subtitles | اذا قامت ولت بتعقب المنمه أنها ليست مساحه كبيره ليفكروا بأنهم يمكنهم أعادة تعقبها |
Gibbs, Wilt'in arabasının kırmızı ışıkta geçtiğini buldum. | Open Subtitles | غيبز لقد وجدت سيارة ولت وهي تتجاوز اشاره حمراء |
Teğmen Wilt arabada yalnız değilmiş. | Open Subtitles | حالمة الرايه ولت لم تكن في السياره وحدها |
Wilt Chamberlain. | Open Subtitles | (ويت تشامبرلين) |