Windmark'ın geleceğini değiştireceğim. Böylece meydandan tam 7:19'da geçecek. | Open Subtitles | سأغيّر مستقبل (ويندمارك)، حتّى يمرّ بالميدان في السّاعة 7: |
Windmark'la dövüşürken bana Etta'nın onu vurmadan önceki son düşüncelerini gösterdi. | Open Subtitles | لمّا كنتُ أقاتل (ويندمارك)، لقد أراني آخر أفكار (إيتا) قبل أن يُرديها. |
Windmark'ın bu konuda yapabileceği hiçbir şey yok. Çünkü onunla paylaştığımız sevgi zaman ve uzaydan ve hatta onlardan bile bağımsız. | Open Subtitles | ولا يُمكن لـ(ويندمارك) أن يفعل شيئًا حيال الأمر، لأنّ الحبّ الذي نشاركها فيه الآن حصين من المكان والزّمان، |
Windmark bu Direnişçiler'in cesetlerinin getirilmesini istedi. | Open Subtitles | (وِندمارك) أراد إحضار جثث جنود المقاومة تلك. |
Yüzbaşı Windmark, Nina Sharp'ın telefonunu izini sürmeyi başaramadık. | Open Subtitles | حضرة النقيب (وِندمارك)، لمْ نستطع تحديد موقع هاتف (نينا شارب). |
- Ne? - Gözcüler ve Windmark burada. Şu an Hastings'i sorguluyorlar. | Open Subtitles | الملاحظون و (وِندمارك) هنا يستجوبون (هيستنغز) الآن. |
Windmark'ın teğmenleri için. | Open Subtitles | أعلى ملازمي (ويندمارك). |
Sırada Windmark var. | Open Subtitles | (ويندمارك) هو التّالي. |
Hepimiz Windmark'ın ölmesini istiyoruz. | Open Subtitles | نريد جميعًا (ويندمارك) ميّتًا... |
Walter, Windmark olayından bahsetti. | Open Subtitles | (والتر) أخبرني عن (ويندمارك)... |
Windmark onu almadı. | Open Subtitles | لم يسلبها (ويندمارك). |
Bir koruma gelip Windmark'a bir şey söyledi, sonra gittiler. | Open Subtitles | دخل حارسٌ و أخبر (وِندمارك) شيئاً ثمّ غادروا. |
Windmark aklını okuyamayacak çünkü seni almaya geliyoruz. | Open Subtitles | (وِندمارك) لن يقرأك لأنّنا قادمون لاصطحابك. |
Windmark'ın aklını okumasını engellemiş. | Open Subtitles | منعَتْ (وِندمارك) عن قراءة أفكارها. |
Windmark benim üstümden size ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | (وِندمارك) يتركني أدلّه عليكم. |
Windmark'a sorarsın. | Open Subtitles | اسألي (وِندمارك) بنفسكِ. |
Windmark burada. | Open Subtitles | (وِندمارك) هنا. |
Windmark ne biliyor? | Open Subtitles | -ما الذي يعرفه (وِندمارك)؟ |