| Windsor 114, size ILS iniş pist 2-9 hazırlandı. | Open Subtitles | ويندسور 114 مسموح لك الاقتراب المدرج اثنان تسعة |
| Fakat lütfen söyleyin, bu "kahverengi Windsor çorbası" nedir? | Open Subtitles | لكن أخبرنى من فضلك ما هو حساء ويندسور البنى ؟ |
| Anlıyorum. O halde ben şu kahverengi Windsor çorbasından alacağım. | Open Subtitles | فهمت، سأحصل أذن على هذا الحساء البنى من ويندسور |
| Windsor'da kendisine iyi bakılsın ve sıcak tutulsun Leydi Bryan. | Open Subtitles | يجب أن يظل دافئا و جيدا في وندسور, ياسيدة بريان |
| Söylemek zorundayım ki, oğlunuz, Prens Edward, Windsor'da çok hasta. | Open Subtitles | ..أريد اخبارك ان أبنك الأمير إدوارد مريض بشدة في وندسور |
| Hayır, teşekkürler. Windsor Oteli'ne gidiyorum. | Open Subtitles | شكرا , لا داعى لذلك فأنا ذاهبة لفندق وندسور |
| Bu yeni yaklaşımın etkisi Windsor Şatosu'nda kilitli duran vücutlarda görülebilir. | Open Subtitles | تأثير هذا المدخل الجديد يتضح في الأجساد المحبوسة في قلعة ويندزور |
| Windsor'da oturuyorlar, Kraliçe'ye komşu. | Open Subtitles | وعائلته تعيش في ويندسور بالقرب من قلعة الملكة |
| Yoksa Biarritz'de Windsor'larla verdiği o olağanüstü parti ve jandarma olayı nedeniyle mi? | Open Subtitles | وهذا الحزب الغير عادى الذى انضم اليه فى بياريتز مع ويندسور |
| Hanımefendi. Windsor'daki St. George Şapeli'nde gömülecek. | Open Subtitles | سيدتي سيدفن في كنيسة القديس جورج في ويندسور |
| Bob Windsor bölgeyi korumakla sorumlu. | Open Subtitles | بوب ويندسور هو المسؤول عن حماية القاطنين. |
| Komiser Windsor için... ayı tamamen uyanmadan hızlı çalışması anlamına geliyor bu da. | Open Subtitles | بالنسبة للضابط ويندسور, إنَّه يعني العمل سريعا ً قبلأنيستيقظالدببصورةكلية. |
| Windsor düğümünü nasıl atacağımı hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تذكر كيف أقوم بعمل عقدة ويندسور. |
| Windsor Safari Park'a hoş geldiniz. | Open Subtitles | أهلا بكم فى حديقة الحيوانات المفتوحه فى وندسور |
| Windsor Safari Park'a hoşgeldiniz. | Open Subtitles | أهلا بكم فى حديقة الحيوانات المفتوحه فى وندسور |
| Size sormaya utanıyorum ama biz Royal Imperial Windsor Otelde kalıyoruz | Open Subtitles | أنا أكره أن يزعجك، لكننا باقون في رويال وندسور lmperial الأسلحة. |
| Eviniz muazzam. Windsor perdeler de çok güzel. | Open Subtitles | منزل رائع ان ستائر وندسور تعطي لمسة جميلة |
| Windsor'un yakınlarında veba salgını başladığına dair söylentiler duyduk. | Open Subtitles | لقد سمعنا شائعات عن انتقال عدوى بالقرب من وندسور |
| Bütün bu bahsedilen hazırlıklar yapılmış ve Prens de, Majesteleri'nin emri ile Windsor'da güvendeyken sizi bu tarz şeyleri tartışmaya sevkeden nedir? | Open Subtitles | ما الذي يدفعكم لمناقشة مثل هذه الأمور الآن عندما تكون جميع هذه الأحكام قد تمت بالفعل والأمير يحضى بالآمن في وندسور |
| Diğerleri kontrol odasındaki işini bitirirken ben de sana bunu vermek isterim Windsor Pelerini. | Open Subtitles | بينما باقي الفريق ينتهون من غرفة التحكم أود أن أقدم لك هذا رداء ويندزور |
| Bayan Windsor bana hareketli dansın nasıl yapılacağını öğretti. | Open Subtitles | الآنسة ونزور علمتني كيف أرقص رقصة الفوكستروت |
| - Orası Windsor'da mı? | Open Subtitles | هل هو داخل " ويندسر " ؟ |
| Bir gayrimenkulü, Bayan Windsor'ın yazlık evini satmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | ولكننا كنا نفكر بوضع منزل السيدة "ويندوز" الشاطئي للبيع |
| Fakat ben Windsor Şatosu'nda bir tanesiyle beraberdim. | Open Subtitles | ولكن أقول لكَ، أنا كُنت بصحبة أحدهم فى قلعة "وينسدور". |
| Daisy bu Serena Windsor, kardeşim. | Open Subtitles | "دايزى)", أعرفك ب "(سيرينا وينرز)", شقيقتى). |