XL: Şimdi konuştuğumuz anahtara dönecek olursak, tercihen, anahtarın çok hızlı hareket etmesi gerekiyor. | TED | شو: الآن، بالنسبة لمفتاح التحكم الذي كنّا نتحدث عنه، يجب أن يعمل المفتاح بسرعة كبيرة. |
XL : Meh. İlaçlar oldukça karışıktırlar, her yere yayılırlar | TED | شو: لا. إن الأدوية فوضوية حقاً. إنها تنتشر في كل مكان. |
XL: Evet, doğru söylüyorsun. Yani öyle görünüyor ki, beyni ışık hızında etkileyebilmek için cidden daha iyi bir yol bulmamız gerekiyor. | TED | شو: آه. إن ذلك صحيح. إذاً يبدو أن.. حقاً إننا بحاجة أن نجد طريقة أفضل لنؤثر على الدماغ بنفس سرعة الضوء. |
En son vurulduğumda, Anthony Hopkins ve Allen ile birlikteydim, XL Beden 6 Cepli ceketim vardı.. | Open Subtitles | اخر مرة اصبت فيها كانت مع هوبكنز ) و ( الين )أكس أل رقم الجيب 6 ) |
Pekala, bu viagra değil, Kaptan Hook. Bu hap; Equine XL. | Open Subtitles | هذه ليست "فياجرا" يا سيد خطاف هذه حبوب"إكوين إكس إل" |
XL: Bir fare kadar küçüksen, bütün dünya peşindeymiş hissine kapılırsın. | TED | شو: عندما تكون صغير الحجم كالفأر، تشعر كأن العالم أجمع يكيد لك. |
XL: Anılar çok yönlü ve dinamiktirler, ama sadeleştirmek adına, anıyı film klibiymişçesine hayal edelim. | TED | شو: كل ذاكرة معقدة و ديناميكية، لكن فقط للتبسيط، دعنا نتخيل الذاكرة كلقطة من فيلم. |
XL: Pekâlâ, şu ana değin yalnızca ışık kontrollü açma tuşundan bahsettik. | TED | شو: إذاً، حتى الآن نحن فقط نتكلم عن مفتاح "التشغيل" الحساس للضوء. |
XL: Kesinlikle, bilimin herhangi keyfi hız limitleri olmadığı, çok heyecan verici bir dönemde yaşıyoruz, yalnızca bizlerin hayal gücüne bağlı kalıyor. | TED | شو: بالفعل، نحن نعيش لحظة مثيرة جداً حيث لا يوجد حدود لسرعة العلم بل هو يعتمد فقط على مخيلتنا. |
XL : Gerçekten bu, örneğin samanlıkta iğne aramaktan çok daha zor, çünkü bildiğiniz gibi, iğne en azından fiziksel olarak elle tutulabilecek bir şeydir, | TED | شو لو: بالفعل. إنه أصعب بكثير من، دعنا نقول، إيجاد إبرة في كومة قش، لأنه على الأقل، كما تعلمون، مازالت الإبرة شيء مادي يمكنك أن تضع أصابعك عليه. |
XL: Hipokampusun içine daha yakından baktığımızda, elbette çok fazla hücre göreceğiz, ancak belirli bir anıya hangi hücrelerin dahil olduğunu bulabiliriz, çünkü bir hücre her aktif olduğunda, mesela bir anı oluştururken, daha sonra o hücrelerin aktif olduğunu bize gösterebilecek ayak izleri bırakır. | TED | شو: عندما تكبِّر الحصين، بالطبع سوف تجد الكثير من الخلايا، لكن كنا قادرين أن نجد الخلايا المشاركة في ذاكرة محددة، لأن كلما تكون هناك خلية نشطة، كما يحدث عند تشكيل ذاكرة، سوف تترك أثر يسمح لنا أن نعرف أن هذه الخلايا كانت نشطة منذ قليل. |
XL: Bu sensörün bir kısmını kırptık ve hücreleri kontrol eden bir anahtara bağladık ve bu anahtarı yapay bir virüsün içine koyduk ve farenin beynine enjekte ettik. | TED | شو: فقمنا بتعليق جزء من هذا المستشعر و توصيله بمفتاح للتحكم في الخلايا، و عبأناه في فيروسات معدَّلة و حقنا ذلك في دماغ الفأر. |
Yani belki de hücreleri sadece ışığı kullanarak etkinleştirebilir veya etkisizleştirebiliriz. XL: Bu oldukça hızlı olur. | TED | فربما يمكننا أن ننشط أو نثبِّط الذكريات باستخدام الضوء فقط -- شو: هذا سريع حقاً. |
XL: Işık duyarlı channelrhodopsin anahtarı bahsettiğimiz sensöre yerleştiriyoruz ve bunu beyne enjekte ediyoruz. | TED | شو: إذاً نحن نوصل هذا المفتاح الحساس للضوء من ال"تشانيل رودوبسين" بالمستشعرات التي تكلمنا عنها و نحقن ذلك في الدماغ |
XL: Tabii eğer fareyi önceki gibi tamamen farklı, yeni bir kutuya koyarsanız, bu kutudan korkmayacaktır, çünkü bu yeni ortamda ona tehdit oluşturan bir unsur yok. | TED | شو: لكن إن وضعت الفأر في صندوق جديد مختلف كلياً، مثل هذا، فإنه لن يكون خائف من هذا الصندوق لأنه لا يوجد أي سبب لأن يخاف من هذه البيئة الجديدة. |
XL marka, bunu herhangi bir yerden satın almış alabilir. | Open Subtitles | صنف "أكس أل". |
Yepyeni Hapşırıklı XL. | Open Subtitles | إنها سيارة عطسة إكس إل الجديدة |