Xoan, kendisine Xoan dediklerini söyledi. Ben de "Ben, Julieta" dedim. | Open Subtitles | أخبرني "شوان" أنه يدعى "شوان"، وأخبرته أنني أدعى "خولييتا". |
Xoan balıkçı olduğunu söyledi, üç teknesinin olduğunu. | Open Subtitles | أخبرني "شوان" أنه كان صياداً، وأنه يملك ثلاثة قوارب صيد. |
Xoan'a söylemem gereken bir şey vardı. Ama erteledim. | Open Subtitles | كان يجب أن أقول شيئاً لـ"شوان"، لكنني أجّلته. |
Xoan'ı aradı ama o cevap veremedi tabii. | Open Subtitles | وقد اتصلت بـ"شوان"، لكنه لم يكن يردّ، بالطبع. |
Ona Xoan'ın son gününün tüm detaylarını anlattı. | Open Subtitles | وهي أخبرَتْها جميع التفاصيل عن اليوم الأخير في حياة "شوان". |
Tartışmanızı ve o gün fırtınalı olmasına rağmen Xoan'ın denize nasıl açıldığını. | Open Subtitles | نزاعكما.. و.. وكيف ذهب "شوان" إلى البحر، رغم أن البحر كان هائجاً في ذلك اليوم. |
Belli ki Xoan ne söylediğini öğrenmek için onu aramış. | Open Subtitles | من الواضح أن "شوان" قد اتصل بها ليعرف ماذا قلتِ لها.. |
En büyüğü, Xoan daha dokuz yaşındayken nehirde boğuldu. | Open Subtitles | "شوان"، الأكبر غرق في النهر، عندما كان في سن التاسعة. |
Xoan'ı eleştirmek bana düşmez. | Open Subtitles | لكن ليس من حقي أن أنتقد "شوان". |
Gece Xoan'ın kollarına atılıyordum. | Open Subtitles | في الليل أطفو بين ذراعي "شوان".. |
Ona söylemelisin, Xoan çocuklara tapar. | Open Subtitles | يجب أن تخبريه، فـ"شوان" يعشق الأطفال. |
Xoan bunu bana çok zaman önce verdi. | Open Subtitles | أعطاني "شوان" إياه منذ زمن طويل. |
Xoan balığa çıktığı için ikimizi suçluyordu. | Open Subtitles | لامتكِ ولامتني على ذهاب "شوان" للصيد. |
Yani Xoan'ı görmeye geldiniz. | Open Subtitles | إذاً، فقد أتيتِ لتري "شوان". |
Böylece seninle ve Xoan'la tanışacaklardı. | Open Subtitles | وبذلك قابلاكِ، وقابلا "شوان". |
Xoan'ın hırkasını mı giyiyorsun? | Open Subtitles | هل ترتدين قميص "شوان"؟ |
Xoan. | Open Subtitles | من "شوان". |
Xoan mı? | Open Subtitles | "شوان"؟ |