Kimse onu senin kadar iyi tanıyamaz. Özellikle bizim ilgilendiğimiz yönünü. | Open Subtitles | لا أحد يعرفه مثلكِ ، خاصة من الجانب الذي تستمتعين به |
Yine de tereddüt ediyoruz, asteroidin yönünü değiştirmek için harekete geçmiyoruz, ne kadar çok beklersek o kadar zor ve pahalı olmasına rağmen. | TED | مع ذلك، نرتبك، ولا نقدم على أي إجراء لتحويل مسار الكويكب، مع أنه بقدر ما ننتظر، بقدر ما يصبح أكثر صعوبة وغلاء. |
Fark edilmemek için, nakil sisteminin yönünü değiştirmek akıllıcaydı. | Open Subtitles | إعادة توجيه شبكة النقل لتحاشي الكشف كان أمرًا حكيمًا، سيدي. |
Geçen gece onun daha önce görmediğim bir yönünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت جانباً منه ليلة البارحة لم أره .. من قبل |
Hayatımın yönünü değiştirmek için dramatik bir karar verip, ateşi kullanan ben değilim. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذى يقرر عمل خطابات درامية عن اتجاه حياتى باستخدام النار |
Bunun yanı sıra nereye baktığınızı ve başınızın yönünü de fark edebiliyor. | TED | وتتعرف أيضاً على أين تنظر و إتجاه وجهك. |
"Şeytan Kayası'ndaki Fingertrunk Ağacı, ...kuzey - kuzeydoğu yönünü işaret ediyor." | Open Subtitles | الاتجاه نحو الشجرة الصماء بالقرب من صخرة الشيطان ثم الاتجاه نحو الشمال والشمال الشرقي |
İlahi gücün dişiliğini, besleyip büyüten yönünü araştırdılar. | TED | مستكشفين الجانب الأنثوي الحنون من الألوهية. |
Bu uygulamayı halihazırda kullanan çok insan var, ve bunun eğitimle ilgili yönünü biraz konuştuk. | TED | والآن هناك الكثير من الناس الذين يقومون بهذا بالفعل وقد تحدثنا عن القليل فقط في الجانب التعليمي. |
Peki stresin bu yönünü bilmeniz sizi nasıl daha sağlıklı yapacak? | TED | حسنا، كيف يمكن للتعرف على هذا الجانب من الضغط أن يجعلكم أكثر صحة؟ |
bu gerçekten hayatımın geri kalanının yönünü belirledi. Ama gerçekten bu fotoğrafla ilgili en önemli şey, en yoğun şey, | TED | حددت لي حقاً بقية مسار حياتي. ولكن في الحقيقة الشيء الأكثر أهمية، والشيء الأكثر عمقاً |
Dünyadan ateş ederek yönünü değiştirebileceğimizi düşünüyor | Open Subtitles | يقترحوا أن الإنفجار النووى سيغير مسار النيزك |
Beyinde anevrizmanın olduğu damarlardaki kan akışının yönünü değiştirmek için kullanacağım. | Open Subtitles | أنني سأستعمل شيريانين من فروة الرأس لأعيد توجيه مجرى الدم في دماغك من حول الأوعية الدمويةِ |
Füzenin devrelerini karıştırmak için yükselticimi kullanmak, K-17'nin yönünü tamamen değiştirecektir. | Open Subtitles | باستخدام وحدة تعزيز الإشارات لدى لتعطيل نظام توجيه الصاروخ فسوف يعكس ال ك |
Fakat şifre kırıcılığı, Turing'in dehasının sadece tek bir yönünü oluşturuyordu. | Open Subtitles | لكن اختراق تلك الشفرات كان فقط جانباً واحداً من عبقرية تورينج |
Elinizde çözülmemiş bir yazı varsa, yapmanız gereken ilk şey yazma yönünü bulmaktır. | TED | أول شيء عليك القيام به عندما يكون لديك نصي لا تعرف شيفرته هو محاولة معرفة اتجاه الكتابة. |
Yağmur seni rahatsız ettiğinde, Bulutların yönünü değiştireceğim. | Open Subtitles | . حينما تغمرك مياه المطر ، سأغير إتجاه السحب |
Bu şey yönünü değiştirmeyecek dememiş miydin Antonio! | Open Subtitles | اعتقد انك قلت لى ان هذا الشىء سيظزل على نفس الاتجاه |
Hayatımın her yönünü eleştirdiği 40 dakikalık yolculuk olmadan da yaşarım. | Open Subtitles | تجنبًا لانتقادها شتى جوانب حياتي خلال الـ40 دقيقة في طريق عودتنا |
Yarşmak yerine Mike brick'in mutlu olacağı şeyi yaptı ve tamamen yönünü değiştirdi. | Open Subtitles | بدلا من الجدال فيه، قرر مايك الخضوع لمطالب بريك، وانحرف عن مساره بصحبته. |
Teğmen Keith bir genç olarak sindirilmiş hayatının yönünü donanma havacılığına çevirmeye bakmış. | Open Subtitles | الملازم كيث تم التنمر عليه فى شبابه واتجه للطيران البحرى لتغيير مجرى حياته |
Aynı şekilde fizikte de bir nesnenin kütlesi ne kadar büyük olursa onun yönünü değiştirmek için o büyüklükte bir kuvvete ihtiyaç vardır. | TED | لذا فإن الفيزياء هي أن الكتلة الأكبر من الشيء تحتاج إلى المزيد من القوة لتغيير إتجاهها. |
Ve sonunda havaalanının gerçekten yönünü çevirdiğini görebilirsiniz. | TED | وبامكانك ان ترى أخيرا المطار وهو يعكس اتجاهه. |
# Şanslıyız ki, bize her şeyin olumlu yönünü göstererek # | Open Subtitles | ♪ لِحُسْنِ الحَظِ اَنَ هُنَاكَ رَجُلاً يَسْتَطِيعُ اَنْ يَفْعَلَ ♪ ♪ جَمِيعَ الاَشْيَاءِ التِي تَجْعَلُنَا ♪ |
Tekrar yön değiştirirsin ama fırtına da sana ayak uydurmak için yönünü değiştirir. | TED | تغير اتجاهك مرةً أخرى، فتعدل العاصفة من مسارها. |
Lanet onun dışarı çıkmak isteyen kurt adam yönünü tutuyor. Bunu bozarsa... Tam bir melez olacak. | Open Subtitles | اللعنة قمعت شقّ المذؤوب خاصّته لكن إنّ كسر اللّعنة فسيغدو هجيناً متأصّلاً |