Kurul başkanı olmana şaşmamalı. Jeannie, yönetim kurulu başkanı nedir bilir misin? | Open Subtitles | لا عجب في أنك رئيس مجلس الإدارة جيني، أتعلمين من هو رئيس مجلس الإدارة؟ |
İnançlı Leydi İlkokulu yönetim kurulu başkanı olmam ihtimali yüzünden. | Open Subtitles | مع احتمال أن تكون سيدة من مدرسة الإيمان الابتدائية الإدارة رئيس مجلس الإدارة. حسنا، والاستماع، |
En tepede yönetim kurulu başkanı önünde başkan yardımcısı ve yöneticiler. | Open Subtitles | بالأعلى, رئيس المجلس أمامه, نائب الرئيس والمدراء |
San Antonio Hastanesi yönetim kurulu başkanı'nın Tıbbî Sağlık Gereçleri Kurumu'yla görüşmeye çağrıldığını haber verecektim. | Open Subtitles | أعتقد أنها تود أن تعرف أن المدير التنفيذي لمستشفى سان انطونيو ودعيت للانضمام إلى مجلس طبي المتحدة. |
Bize katılmanız ne kadar güzel, Sayın yönetim kurulu başkanı. Şimdi tek ihtiyacım normal bir tane kurul üyesi. | Open Subtitles | من الجيد انظمامكِ لنا، يا رئيسة المجلس كل ما أُريده الآن، هو عضو عادي من المجلس |
Kuruluşuma vereceği maddi destek konusunda konuşmak için uğrayan Milyarder yönetim kurulu başkanı mı demek istedin? | Open Subtitles | أتعنين الرئيس التنفيذي المليونير الذي مر للحديث عن دعمه المالي لبرنامجي ؟ |
Bugünkü konuğumuz "I across"un yönetim kurulu başkanı Bayan Nanami Hoshino'ydu. | Open Subtitles | اليوم، الضيفة التي كانت معنا ،هي السيدة هوشينو نانامي الرئيسة التنفيذية لشركة إل أكروس |
Coca-Cola'nın yönetim kurulu başkanı bunun yüzlerce ünitesini, gelişen dünyada, test etmeyi onayladı. | TED | وافق رئيس مجلس إدارة كوكاكولا للتو للقيام بإختبار كبير للمئات من الوحدات من هذا في العالم النامي. |
yönetim kurulu başkanı kızım Hope'tu ve kararı belirleyen oy onundu. | Open Subtitles | ـ رئيس مجلس الإدارة هي ابنتي (هوب) لقد كانت الصوت الحاسم. |
yönetim kurulu başkanı! | Open Subtitles | رئيس مجلس الإدارة |
yönetim kurulu başkanı ile bir toplantım var. | Open Subtitles | لدى موعد مع رئيس مجلس الإدارة |
O yüzden abur cubur yemeği bırakın, sayın yönetim kurulu başkanı yoksa siz de kendi ölümünüze neden olacaksınız. | Open Subtitles | لذا من الأفضل لك التوقف عن الطعام الزائد يا رئيس المجلس أم أنك ستنتحر أيضا |
O yüzden abur cubur yemeği bırakın, sayın yönetim kurulu başkanı yoksa siz de kendi ölümünüze neden olacaksınız. | Open Subtitles | لذا من الأفضل لك التوقف عن الطعام الزائد يا رئيس المجلس أم أنك ستنتحر أيضا |
yönetim kurulu başkanı Philip Green değil. Anlıyorum. | Open Subtitles | "و ليس رئيس المجلس اللعين "فليب جرين |
Ashley'nin filmlerini dağıtan şirketin yönetim kurulu başkanı. | Open Subtitles | إنه المدير التنفيذي الذي يقوم بتوزيعأفلام"آشلي" |
yönetim kurulu başkanı'yla konuşabilseydim eğer, eşimin ihtiyacı olan tedaviden dolayı şirketine yıllarca bağlı kalacağımın teminatını verirdim. | Open Subtitles | إذا تمكنت من التحدث إلى المدير التنفيذي سوف أطمئنه أنّ إحتياج شريكي للمعالجة سوفيعمّقإلتزامي... إلى منظمته ... |
Dr. Wigand'ın eski patronu, Brown Williamson'ın yönetim kurulu başkanı Thomas Sandefur'un Kongre önünde verdiği ifade gibi. | Open Subtitles | مثل شهادة رئيس دكتور (وايجاند) السابق أمام الكونجرس (المدير التنفيذي لـ (براون وويليامسون) (توماس ساندفر |
Şimdi müsaadenizle perdenin arkasındaki kadın yönetim kurulu başkanı, Bayan Gloria Windsor. | Open Subtitles | و الآن الرجاء أن ترحبوا بشدة الامرأة التي خلف الستار. رئيسة المجلس بنفسها السيدة غلوريا وندسور. |
Onu yönetim kurulu başkanı yapalım. | Open Subtitles | لنجعلها رئيسة المجلس. |
Birincisi, kayınpederim bir düzine milyon dolarlık şirketten oluşan bir holdingin yönetim kurulu başkanı. | Open Subtitles | حسناً، الأول إن والد زوجتي هو الرئيس التنفيذي لشركة قابضة والتي تمتلك عشرات الشركات تقدر بعدة ملايين من الدولارات. |
Pica. - Pica'nın yönetim kurulu başkanı kim peki? | Open Subtitles | أتعلمون من هو الرئيس التنفيذي للمجموعة ؟ |
Ribocore ilaç firmasının yönetim kurulu başkanı. | Open Subtitles | هي الرئيسة التنفيذية لأدوية (ريبوكور) |
Ulusal Menkul Kıymet Takas Şirketinin yönetim kurulu başkanı, | Open Subtitles | وهو رئيس مجلس إدارة شركة الأوراق المالية الوطنية |