Bir memleket için çalışıyorlar ve tüm fonksiyonları yönetiyorlar. Çöpleri kaldırıyorlar, kanalizasyon sistemini işletiyorlar. | TED | فهم يشغلون جزء من الإقليم، وهم يديرون وظائفهم، فهم يجمعون النفايات، ويقومون بتشغيل نظام الصرف الصحي. |
Artık iyi adamlar yok. Tüm oyunu yönetiyorlar. Tüm gezegene sahipler. | Open Subtitles | إنهم يديرون الأمر بأكمله إنهم يملكون كل شيء ، الكوكب اللعين كلّه |
Ukala adamlar nesillerdir kuruluşları yönetiyorlar. | Open Subtitles | الرجال الحكماء يديرون هذا المكان لأجيال كيف ؟ |
Poli ve Marello bu şehri 4 yıldır birlikte yönetiyorlar. | Open Subtitles | (بولي)، و (مارللو)، يديران هذه المدينة من أربع سنوات |
İçindeki I.N. ile beraber Olympusu yönetiyorlar. | Open Subtitles | الشاهقة I.Nبالداخل هُناك , يوجد مُنشأة و التي تتحكم باولمبيس |
Bu komisyondaki ayni adamlar yerel beyzbol ligini de yönetiyorlar.Gerisini sen düsün artik. | Open Subtitles | واللجنة هم نفس الاشخاص الذين يديرون دوري البيسبول , فكر بهذا |
Bu adamlar işlerini hava alanından yönetiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يديرون عملياتهم من خلال شبكة تتكون من مهابط للطائرات |
Özel şirketler tüm federal hapishaneleri ele geçirdi. Şimdi hapishaneleri kar amaçlı yönetiyorlar. | Open Subtitles | شركة خاصة استولت على القوانين الفدرالية لذا هم الآن يديرون السجون للربح |
- Bıraksana. Burayı CIA gibi yönetiyorlar. | Open Subtitles | - أرجوكِ, إنهم يديرون هذا المكان مثل وكالة المخابرات المركزية |
Burayı böyle yönetiyorlar. | Open Subtitles | هكذا يديرون هذا المكان |
İş yönetiyorlar. | Open Subtitles | إنهم يديرون عمل |
Paramı yönetiyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يديرون أموالي. |
Castor'u da yönetiyorlar. Her iki proje de. | Open Subtitles | بل أنهم يديرون (كاستور) أيضا كلا المشروعين |
İşe çok para yatıran bazı yeni ortaklarım var gösteriyi şu anda onlar yönetiyorlar ve ülke içinde geniş katılım bekliyorlar. | Open Subtitles | لقد أدخلت شركاءاً معي في المشروع وهم يضخون الكثير من المال لهذا العمل وهم الذين يديرون العمل الآن، ويريدون (تسويق موقعهم في (الولايات المتحدة |
- Şehri onlar yönetiyorlar. | Open Subtitles | - وهم يديرون المدينة. |
O ve eşi Richard, yardım derneğini yönetiyorlar. | Open Subtitles | هي وزوجها (ريتشارد) كانا يديران المؤسسة الخيرية |
İsrailli suçlular Avrupa'nın ekstazi trafiğini yönetiyorlar. | Open Subtitles | العصابات الإسرائيلية هي التي تتحكم في تجارة (حبوب النشوة) في (أوروبا) |