"yönetiyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تدير
• تديرين
• بإدارتها

-Burayı hala sen yönetiyorsun değil mi?
أنت ما زلت تدير هذا المكان ألست كذلك؟ أديره؟

Gerçekten, Atlantik Denizi'nin bu yanındaki en kirli ekibini yönetiyorsun.
انت تدير اشرس فريق في جانب المحيط الاطلسي

Bütün laboratuarı sen yönetiyorsun. Ama eminim Lightman seni hiç takdir etmemiştir.
أنتَ تدير ذلكَ المعمل بأكملهِ ، ولكنّي أراهن أن ليتمان لم يُظهر لكَ تقديره لمرة.

İki işi birden yönetiyorsun.
أعنى ، بالله عليك ، فأنت تديرين عملين فى آن واحد

Buradasın. Ülkenin en saygın laboratuvarını yönetiyorsun.
أنتِ هنا، تديرين أكثر المختبرات إحتراماً في البلاد.

Sen benden daha iyi yönetiyorsun.
إنّك أجدر منّي بإدارتها.

Daha beş dakika önce bir okul servisine binmeye korkuyordun ve şimdi bir grup yönetiyorsun.
ولكن منذ 5 دقائق كنت تخاف من ان تركب باص المدرسه والآن انت تدير فرقه

Sen para işleme merkezini yönetiyorsun
هذا لا يعقل. انت تدير مركز معالجة لمعالجة النقود

Bu ekibi hâlâ sen yönetiyorsun ama artık sen de benim gibi bir hırsızsın.
انظر ، لا تزال تدير هذا الطاقم ولكن أنتَ لصٌ الآن تماماً مثلي

Todd nihayet aklını başına alıp seni kovdu mu? Sen de çağrı merkezi yönetiyorsun.
تود تشجع اخيراً وطردك انت تدير مركز اتصالات اليس كذلك ؟

Bu ekibi o yönetmiyor sen yönetiyorsun.
إنها لا تدير هذا الفريق . بل أنت من يفعل ذلك . تعال إلى مكتبي

Bir bakıyorum sen orada her şeyi ve herkesi yönetiyorsun sonra bir anda her şey değişiyor.
لدقيقة تكون هناك تدير كل شيء و الأخرى لم يعد الأمر كما كان

Şirketi 90-günlük emirlerle yönetiyorsun.
أنت تدير شركة مع ولاية ل 90 يوما.

- Gerçekten çok hoşsun ama bu ofisi bok gibi yönetiyorsun.
-هذا جميل ولكنك تدير هذا المكتب بشكل سيئ جدا

Ne yapıyorsun, Sam, suç okulu mu yönetiyorsun?
- لذا ماذا تفعل ، وسام ، تدير مدرسة جنائية؟

Hâlâ işleri sen yönetiyorsun.
مازلت تدير الأمور

Yani, artık mutfağı yönetiyorsun. Hesap kitap için bir odan var.
أنا أعني أنتي الآن تديرين المطبخ الآن حصلتي على غرفه

Sen cerrahi bölümünü yönetiyorsun, anesteziyi değil.
أنتِ تديرين قسم الجراحة ، و ليس قسم التخدير

Üç tane mükemmel çocuk yetiştirmişsin, bir şirketi yönetiyorsun.
قمتِ بتربية 3 أطفال رائعين، تديرين شركة،

Medisonus'u yönetiyorsun. Ama sen küçük kardeşsin.
أنتِ تديرين "ماديسونس" مع أنكِ الأخت الصغرى!

Litchfield don şirketini yönetiyorsun, Sinaloa uyuşturucu kartelini değil.
انت تديرين شركة سراويل السجن التحتية "وليس عصابة مخدرات "سينالوا

Bu hücre bloğunu kim yönetiyor? - Sen yönetiyorsun.
-إنك تقوم بإدارتها