"yönetmek için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لإدارة
        
    • لقيادة
        
    • لحكم
        
    • للإشراف على
        
    • لتوجيه العاصمة
        
    • التي ستحكمينها
        
    Açık kaynağın bilgi ve yaratıcılığı yönetmek için olan araçlar ile başarılı olduğunu biliyorduk. TED ونحن نعلم أن المصادر المفتوحة نجحت مع أدوات لإدارة المعرفة والإبداع.
    Ve kötü insanları yönetmek için bir sürü iş alanı tasarlanmış durumda. TED وهناك صناعات بكاملها مصممة لإدارة الأشخاص السيئين في المجتمع.
    Verilerimizi ele geçiriyorlar. Bu da o işten gelir elde edemeyiz veya hayatımızı daha iyi yönetmek için kullanamayız demek. TED يستولون على بياناتنا، ويعني ذلك أننا لا نستطيع تحويلها إلى نقود أو استخدامها لإدارة حياتنا إدارةً أفضل.
    Kendi başlarına kendi kasabalarında Sivil Cumartesi'yi yönetmek için dünyanın her yerinden insanları eğitmeye başlamak için sivil bir seminer düzenlediğimizden beri farkındalar. TED لقد أنشأنا منذ ذلك الحين مدرسة دينية مدنية لتدريب الناس من كل مكان لقيادة تجمعات السبت المدنية بأنفسهم وفي مدنهم.
    Ama idealizim çocuklar içindir... ve bir çocuk bir imparatorluğu yönetmek için uygun değildir. Open Subtitles لكن المثالية للأطفال وطفلة ليست ملائمة لحكم إمبراطورية
    Dr. Ogden Baltimore'ye bir karaciğer transferini yönetmek için gitti. Open Subtitles اضطر الطبيب أودجن للإشراف على عملية نقل أحد المقيمين إلى مدينة بالتيمور لن يعود حتى الصباح
    Bir şirketi yönetmek için gereken tüm bu beceri kümesine sahip çok az insan var. TED هنالك القليل من الناس الذين يمتلكون المجموعة الكاملة من تلك المهارات المطلوب توفرها لإدارة شركة ما.
    Yapmaya çalıştıkları şey küresel kaynakları yönetmek için bir tür sosyal sözleşme oluşturmak. TED في الحقيقة، ما يحاولون القيام به هو إحداث نوع جديد من العقد الاجتماعي لإدارة الموارد العالمية المشتركة.
    Gezegeni yönetmek için yeni bir yol inşa etmek zorundayız, birlikte, toplu akılla. TED ينبغي علينا تطوير طريقة جديدة لإدارة الكوكب ، جماعيا ، عبرحكمة جماعية .
    Bu dükkanı tek başıma yönetmek için büyük bir şans. Open Subtitles ستكون هذه فرصة عظيمة لي لإدارة المتجر علي طريقتي.
    Bush'un yakın dostu James Bath, Bin Ladin Ailesi tarafından Teksas'taki yatırımlarını ve işlerini yönetmek için tutulmuştu. Open Subtitles كان قد تم تعيينه بواسطة عائلة بن لادن لإدارة أموالهم في تكساس واستثماره في الأعمال
    Payindan büyük kar elde edeceksin ve sirketi yönetmek için iyi bonolarin olacak. Open Subtitles ستجني أرباحاً طائله من أسهمك وسوف يسهل عليك لإدارة الشركة.
    Ben on bir yaşındayken geldi, çiftliği yönetmek için eve döndü. Open Subtitles تقاعد عندما كنتُ في الـحادية عشر، رجع لإدارة المزرعة.
    Bu ülkeyi yönetmek için tanrı tarafından seçildik. Open Subtitles تم إختيارنا من قبل الإله لقيادة هذه البلد
    - Başkanın ajansı yönetmek için seçtiği kişinin oy almayacağını söylediğiniz kısmı duydum. Open Subtitles سمعتك تقول أن مرشح الرئيس لقيادة وكالة حماية البيئة لن يحصل أبدا على الأصوات،
    Birinin hayatını kurtarmak onları kahraman yapabilir fakat bu, bir inşaat ekibini yönetmek için gerekli vasıflara sahip olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles إنقاذه حياة امرئ تجعله بطلًا، لكنّها لا تؤهله لقيادة فريق بناء.
    Fransa ile olan ittifakımız tehlikede, bu ülkeyi yönetmek için yazdığı kurallar ise yarım kaldı. Open Subtitles اتحادنا مع فرنسا اصبح في خطر القواعد التي ألفها لحكم هذه الأرض مازالت لم تكتمل بعد
    Ama aslında herhangi bir yerdeki özgürlük içinde kendimizi yönetmek için gerekli olan güven, sevgi ve ortak eylem bağlarını uyandırmak isteyen herkes için. TED ولكنها في الحقيقة من أجل كل شخص في كل مكان، ممن يرغب في تأجيج أواصر الثقة، والعاطفة والعمل المشترك اللازمة لحكم أنفسنا في إطار الحرية.
    Ama bazen o Müslüman, transferleri yönetmek için Japonla birlikte gelir. Open Subtitles لكن في بعض الأحيان، هذا المسلم يأتي مع اليابانيين للإشراف على عمليات النقل،
    Cumhuriyet Şehri'ni babamın hayalleri doğrultusunda yönetmek için çok şey yaptım. Open Subtitles لقد بذلت جهدي لتوجيه العاصمة نحو حلم والدي الذي حلم به
    yönetmek için bir topragi tanimaniz gerekir. Open Subtitles يجب أن تعرفي الأرض التي ستحكمينها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more