"yöntemiyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • طريقته
        
    • بطريقته
        
    • بطريقتها
        
    • بأسلوب
        
    • طريقتها
        
    • لزيادة المناعة
        
    Bu adam kendi salak yöntemiyle beni seven ve insanlara bunu göstermeye çalışan bir adam. Open Subtitles هذا الرجل يحبني لكن على طريقته الغبية التي تسعى لإخبار الناس عن شعوره
    Herkes kendi yöntemiyle temas kurar. Open Subtitles كل شخص لديه طريقته الخاصة ليتواصل مع الموتى
    Yani o kendi yöntemiyle yapabilir ben de kendi yöntemimle araştıracağım ve ikimiz de bu şekilde yapmıyoruz gibi davranacağız. Open Subtitles لذلك سوف يقوم بذلك بطريقته وأنا سوف أقوم بذلك بطريقتي وكلانا سوف نتظاهر أنه كلانا لا يفعل ذلك
    onun bütün planını suya düşürmene rağmen, kendi yöntemiyle sana arka çıktı. Open Subtitles إنه يدعمك بطريقته حتى لو إختفطي جدول أعماله بالكامل
    Anne, büyükannemin her zaman her şeyi kendi yöntemiyle yapmayı sevdiğini bilirsin. Open Subtitles أمّاه, تعرفين أن جدّتي لطالما فضّلت أن تفعل الأشياء بطريقتها الخاصّة. أعرف.
    Size su tahtası yöntemiyle işkence yapıldı, böyle mi demiştiniz? Open Subtitles لقد تم تعذيبك , بأسلوب الغرق , أليس هذه شهادتك؟
    Çünkü O, her şeyi doğru yöntemle değil kendi yöntemiyle yapmak istiyor. Open Subtitles لأنها تريد الأشياء أن تمشي على طريقتها بدل أن تكون على الطريق الصحيح
    İşleri kendi yöntemiyle hallediyor o. Peşinde olduğumuz adamın o olduğunu hiç düşündün mü? Open Subtitles لديه طريقته الخاصة في التعامل مع الأشياء هل وضعت في الإعتبار من أنه من الممكن أن يكون الشخص الذي نطارد
    Ya da işi kendi yöntemiyle yaptığı için daha cesurca mı? Open Subtitles أم أن مـا كـان يفعله على طريقته الخـاصة كـان أكثـر شجـاعة ؟
    Sam'e sorsan daha iyi olur. Her şeyi kendi yöntemiyle yapmayı sever o. Open Subtitles "من الأفضل أن تسألى "سام أنه يفضل كل شئ على طريقته
    LaHood'un basınçlı su yöntemiyle bu mümkün. Open Subtitles هذا حسب طريقته في العمل ولكن بالنسبة لنا...
    İşleri onun yöntemiyle yapmayı, hayır cevabını kabul etmemeyi öğrenmem lazım. Open Subtitles أفعلها على طريقته , أرفض كلمة لا كإجابة
    Kendi yöntemiyle baş ediyor. Open Subtitles إنّه يتعامل مع الأمر وفق طريقته الخاصة
    Daniel perdeyi o eşsiz yöntemiyle indirerek başı çekmişti. Open Subtitles تولّى ‫"‬دانيال‫"‬ الأمر وأسدل الستار بطريقته الفذّة.
    Ama işleri kendi yöntemiyle görmek istiyordu. Open Subtitles أراد فقط أن يفعل الأمور بطريقته
    Güzelliğe hakkını, kendi yöntemiyle verir. Open Subtitles إنه فقط يقدّر الجمال بطريقته الخاصه
    Kendi yöntemiyle bununla başa çıkmak istiyor. Open Subtitles سوف تحاول وتتأقلم مع الوضع بطريقتها الخاصة.
    Bayan Towler bir kardeşin kaybını kendi yöntemiyle atlatmaya çalışıyordu. Open Subtitles كان على الآنسة (تاولر) التعامل مع إختفاء أخيها بطريقتها الخاصة.
    Bir sonraki ise eksiltme yöntemiyle yazılmış ve takibi kolay değil. Open Subtitles إن هذه النقاط ليست سهلة الاتباع بسبب الاحتفاظ بأسلوب الإلغاء
    Çok basit bir silahsızlandırma yöntemiyle yapabilirdin, şöyle... Open Subtitles أمكنك ردعه بأسلوب نزع سلاح بسيط، كهذا.
    Sanırım bana kendi yöntemiyle... Open Subtitles و أعتقد أن ذلك طريقتها لتقول لى :
    Biraz deneme yanilma yöntemiyle, yapabileceklerimizin sonu yok! Open Subtitles يمكننا صنع منه دواء لزيادة المناعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more