Onun da yörüngesini değiştirmek yaklaşık bir buçuk saat alır. | Open Subtitles | ويحتاج الأمر إلى ساعة ونصف فقط ليتغير مدار ذلك القمر |
Kullandığımız yöntem, yıldızların karadelik etrafındaki yörüngesini izlemek. | TED | و الأداة التي نستخدمها هي مراقبة طريقة دوران النجوم في مدار الثقب الأسود |
- Şok dalgası gezegenin yörüngesini kaydırdı ve herşey yerle bir oldu. | Open Subtitles | الصدمة حولت مدار هذا الكوكب، و أصبح كل شيء نفايات |
Yıldız genişledikçe Dünya, yutulmamak için muhtemelen yörüngesini biraz değiştirir. | Open Subtitles | كوكب الأرض أكثر حظاً سيغير مساره ببطء بينما تتمدد الشمس لذا ، لن يتم إبتلاعها |
Eğer bu gerçekleşirse, Dünya'nın kütleçekimi Apophis'i altüst edip yörüngesini değiştirerek 7 yıl sonra, 13 Nisan 2036'da dönüp Dünya'ya çarpmasına sebep olabilir. | Open Subtitles | إذا حدث هذا فسوف تضايق جاذبية الأرض الكويكب أبوفيس وتغير مساره وقد تؤدي إلى عودته وضرب الأرض بعد سبع سنوات فيما بعد |
Cesareti diğer tüm tanrılara ilham veren sivilceli, cılız biri sayesinde güneş günlük yörüngesini izliyor ve tavşan yüzlü ay da beraberinde onu takip ediyor. | TED | بفضل البائس ذي البثور، الذي ألهمت شجاعتُه كل الآلهة. تدور الشمس في مدارها اليومي، ويعقُبها القمر ذو وجه الأرنب. |
Asgard Yüksek Konseyi tarafından Dünya yörüngesini terketme emri aldım. | Open Subtitles | لدى أوامر من المجلس الأعلى للأسجارد بمغادرة مدار الأرض |
Burada yapılmak istenen temelde asteroidin yörüngesini çok hafif biçimde değiştirmek. | Open Subtitles | ما يريد فعله في الأساس هو تغيير مدار الكويكب بشكل طفيف جدا جدا |
Haberdar olduğumuzda yeterince vaktimiz varsa asteroidin yörüngesini değiştirebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا أن نغير مدار الكويكب إذا كنا نعرف عنه الكثير قبلها بوقت كافي |
Yani Güneş'in yüzeyi Merkür'ün yörüngesini aşıp geçecek. | Open Subtitles | وبهذا سيصبح سطح الشمس أكبر بالفعل ويتعدي مدار عطارد |
Uzun bir yörünge diğer sekiz gezegenin yörüngesini kesiyor. | Open Subtitles | طريق مُطَوَّل واحد يَعْبرُ مدار مِنْ الكواكبِ الأخرى الثمانية. |
Bu salınım sadece yıldızların göründüğü yeri değil, aynı zamanda, yazların ve kışların oluştuğu gezegenin yörüngesini de değiştiriyor. | Open Subtitles | ولكن الحركة البدارية لا تغير فقط رُؤْيَتنا للنجوم، إنها تغير الاتجاه في مدار الكوكب الذي يحدث في فصل الصيف والشتاء |
Bu da her döngüde Merkür'ün yörüngesini değiştiriyor. | Open Subtitles | مما يسبب ان مدار المشتري يتغير في كل دورة |
Yapabildiğimizin en iyisi süper bilgisayarlarda bu tarz simülasyonlardı ama burada bile ışık halkası görüyorsunuz, yani fotonların yörüngesini. | TED | كانت أقصى تصوراتنا مختزلة في محاكاة مثل هذه باستخدام حواسيب فائقة، لكن حتى هنا، يمكننا أن نرى حلقة من الضوء، وهي مدار الفوتونات. |
burun konisine saklanmış olan sayısız savaşbaşlığını vurmadan önce füzenin yörüngesini düzeltmesine izin veriyor. | Open Subtitles | يسمح للصاروخ الأوليّ بتصحيح مساره قبل إطلاق بضعة رؤوس حربية المخبّئة داخل قمّة الصاروخ |
Evet ama yörüngesini takip ettik. Dünya üzerinden gelmemiş. | Open Subtitles | أجل، لكنّنا تتبعنا مساره ولم يأتِ ذلك من الأرض |
Çarpışma, yörüngesini Dünya'yı teğet geçmesine... ..yetecek kadar değiştirebilir. | Open Subtitles | الأصطدام بأمكانه أن يغير مساره بما يكفي ليتفادى الأرض |
Belki bilgisayar yörüngesini hesaplayabilir. | Open Subtitles | عسى أن يستطيع الحاسوب تحديد مساره. |
- Eros yörüngesini yine değiştirdi ve hızlanıyor. | Open Subtitles | إيروس غير مساره مرة أخرى ومعدل تسارعه |
Bu yüzden de, yörüngesini değiştiremiyoruz... | Open Subtitles | لذا، لا تعديل مساره. |
İstasyon yörüngesini değiştiriyor. | Open Subtitles | المحطة ستغير مدارها |
Sonra, Jüpiter'in yörüngesini takip etmek için o uyduları kullandı ve Jüpiter'in de, Dünya değil, Güneş'in etrafında döndüğünü anladı. | TED | وقام حينها بتتبع هذه الأقمار لاستكشاف مسار كوكب المشتري واستنتج أن كوكب المشتري لا يدور حول الأرض وإنما حول الشمس. |