Tatlım, sadece nişanlını kaybettin kızkardeşin de salak salak davranıyor diye kendine bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | عزيزتي لقد فقدت خطيبك للتو واختك تتصرف كأنها غبية ذا لا تقسي علي نفسك |
Galeriden kovulması berbat olmuş ama kendine bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | أعني،إنه أمر سئ أنه تم طردها من المعرض و لكن لا تقسي على نفسك |
Bak, acı çektiğini biliyorum ama bu kadar yüklenme kendine. | Open Subtitles | ،اسمع، تبدو متألماً الآن لكن لا تلوم نفسك، إتفقنا؟ |
Hayır, kendine yüklenme. | Open Subtitles | لا، أرجوكِ لا تلومي نفسك على هذا. |
Kendine fazla yüklenme. | Open Subtitles | قد يحدث هذا لأي أحد, لا تقسو على نفسك |
Amplifikatöre sakın bağlanma. Aşırı yüklenme olasılığı var. | Open Subtitles | و لا تشغل مكبر الصوت هناك إحتمال أن يحدث تحميل زائد |
- Kendine fazla yüklenme. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | لا تقسي على نفسك سيكون كل شيءعلى مايرام |
Kendine bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | لذا , لا تقسي كثيراً على نفسكِ |
Fazla yüklenme ona. Savaşçı o. Savaşçılara ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لا تقسي عليها كثيراً, فهي مقاتلة |
Kendine bu kadar da yüklenme. O zamanlar karşı konulamaz biriydim. | Open Subtitles | لا تقسي على نفسك كنت لا أقاوم حينها |
Kendine fazla yüklenme. | Open Subtitles | لا تلوم نفسك كثيراً |
Kendine bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | لا يجب أن تلوم نفسك |
Üzgün olduğunu biliyorum ama Orson'a yüklenme. | Open Subtitles | (اعرف انكِ منزعجه ، لكن لا تلومي (اورسن الذنب ليس ذنبه |
Kendine yüklenme bu kadar. Leah bizi hayal kırıklığına uğrattı. - Sen her şeyi doğru yaptın. | Open Subtitles | لا تلومي نفسكِ، لقد خذلتنا (ليا) لقد قمتي بكل شيء بشكل صائب |
Kendine çok yüklenme. O şey neredeyse... - | Open Subtitles | لا تقسو على نفسك هذا المكيف عمليا قديم كـ... |
Merkezde aşırı yüklenme. | Open Subtitles | تم تحميل القلب بأقصى حمل إغلاق الطوارىء: |
Kendine çok yüklenme, dostum. | Open Subtitles | . لا تكن قاسياً على نفسك يا عزيزي |
Hayır, kendine fazla yüklenme. | Open Subtitles | لا تقسُ على نفسكَ، لكن ربما يجب أن تمحِه قبل أن تنتشر الإشاعات |
Kendine bu kadar yüklenme, Peter. | Open Subtitles | لا تكن قاسي على نفسك , بيتر جميعنا نفعل أشياء لسنا فخورين بها |
Kendine bu kadar yüklenme. Biz de senin yaptığını yapardık. | Open Subtitles | لا تكوني قاسية على نفسك، سنحتاجك أنت أيضاً. |
Ona bu kadar yüklenme. | Open Subtitles | لا تقسين عليها. |
Bak, kendine fazla yüklenme. | Open Subtitles | إسمعي.. لا تعاتبي نفسكِ |
Biliyorum, şu an durum iç açıcı gözükmeyebilir... ama kendine fazla yüklenme. | Open Subtitles | انا اعرف ان هذه الامور تبدوا لك قاتمة هذا الوقت لكن لا تقسوا على نفسك |
Ona fazla yüklenme Madeline. | Open Subtitles | ترفقي بها به مادلين |