Bu yüksek öncelikli bir durum. Tam Ulusal Güvenlik yetkim var. | Open Subtitles | هذا موقف ذو أولوية قصوى أنا لديّ تفويض كامل من وكالة الأمن القومي |
Ne zaman kimliği meçhul bir ceset çıksa yüksek öncelikli olur. | Open Subtitles | إذًا، عندما تكون لدينا جثة مجهولة الهوية تصبح القضية لها أولوية قصوى |
- Güvenlik mesajı geldi. yüksek öncelikli. - Devam et. | Open Subtitles | وصف الحالة أولوية قصوى, حالة أنتقال أمنية |
yüksek öncelikli olsun veya olmasın bu işin üstesinden gelebilirim. | Open Subtitles | أستطيعالقيامبهذاالعملعلىمايرام، شخصية بارزة أو لا. |
yüksek öncelikli olsun veya olmasın. | Open Subtitles | شخصية بارزة أو لا. |
Uzun süredir gözüm onun üzerindeydi, ...fakat benim için asla yüksek öncelikli bir hedef olmadı. | Open Subtitles | كانت عينيّ صوبه لفترة طويلة، -ولكن لم يكن أبداً هدفاً ذا أولوية قصوى |
- yüksek öncelikli bir mesaj gönder. | Open Subtitles | أرسل له رسالة ذات أولوية قصوى. لاتفعل. |
Merak etme Janie. Burada yüksek öncelikli mesele bu. | Open Subtitles | لا تقلقي (جايني) هذه حالة أولوية قصوى |