Silahlarımı doğru kullanırsam, Bart yükselebilir, taaa Yüksek Mahkeme Baş Yargıçlığına kadar. | Open Subtitles | إذا تمسكت بكلمتي فبإمكان الولد أن يكون رئيس القضاة في المحكمة العليا |
Eger bunu yaparsanïz, sizi Yüksek Mahkeme'ye kadar dava ederim. | Open Subtitles | وإذا فعلتم ذلك سوف أرفع عليكم قضية في المحكمة العليا |
2000 yılında Yüksek Mahkeme tarafından alınan kararla başkanlık seçimine gittik. | TED | كان لدينا انتخابات الرئاسة لعام 2000 تقررت من المحكمة العليا. |
Yasalara göre hareket eden ilk insanlar Yüksek Mahkeme'nin 8 yargıcıydı. | Open Subtitles | قد يكونوا هؤولاء الثمانية هم الوحيدون في العالم الذين وافقوا معي ثمان قضاة من محكمة الإستئناف |
Yüksek Mahkeme tarafından temyiz haberinin duyurulmasıyla aynı gün ya da bir sonraki gün Dallas Sabah Haberleri'nin ilk sayfasında çıkan güzel bir hikâyeye göre Yüksek Mahkeme'de de görevli olan Bölge Savcısı Henry Wade Randall Dale Adams'ı yeniden yargılatmak için yemin etmişti çünkü onun kitabında polis katillerinin idam cezasına çarptırılmadan kurtulmalarına yer yoktu. | Open Subtitles | صحيفة دالاس الإخبارية كانت قد كتبت مقالًا جيدًا في نفس اليوم أو بعد يوم من إلان الحكم بواسطة محكمة الإستئناف |
Bu mahkeme, bu ceza ve ben, göğüs ağrısı, hastane ve sen Yüksek Mahkeme, Yüce divan ve tarih sen de bu çarka dahil olacaksın, Singham! | Open Subtitles | هذه الاحكام , والعقوبه ووأنا ' والام الصدر 'والمستشفى 'وانت المحكمه العليا ' والتواريخ |
Hatta Yüksek Mahkeme'nin Holder'ın İnsancıl Hukuk Projesi'ne karşı davasında bu çok açık bir şekilde şöyle belirtilmiştir. | Open Subtitles | في الواقع ان قرار المحكمه العليا اوضح الامر |
Farkettik ki, Yüksek Mahkeme bazı şeylerin patent kapsamında olmadığını açıklığa kavuşturmuştu. | TED | يظهر أن المحكمة العليا أوضحت خلال سلسلة طويلة من القضايا أن بعض الأشياء ليس من المسموح إعطاء براءة اختراع فيها |
Yüksek Mahkeme bu hususla boğuştu. | TED | وقضاة المحكمة العليا تصارعوا مع ذلك السؤال. |
Yüksek Mahkeme yargıçları buraya gelir mi? | Open Subtitles | تعنين أن قضاة المحكمة العليا يأتون هنا لرؤيتكِ؟ |
Kesin aklanma kararını yalnızca Yüksek Mahkeme verir. | Open Subtitles | وليس لديهم السلطة التي تحتفظ بها المحكمة العليا لمنح التبرئة النهائية |
Bir tam bir tane de Yüksek Mahkeme Baş Yargıç bileti. | Open Subtitles | تذكرة لعجوز وتذكرة لرئيس القضاة في المحكمة العليا |
Ben bu eyaletin yeminli Yüksek Mahkeme Yargıcıyım ve siz karşımda iki yıllık bir davadan bahsediyorsunuz. | Open Subtitles | لقد صادقت الولاية علي تعييني قاضيا في المحكمة العليا وانت تجلس هنا وتعيد مناقشة قضية مر عليها سنتين؟ |
Kayıp tahliye raporunun ortaya çıkması Yüksek Mahkeme büyük jürisi yargıç Stern 'ün ve Brooklyn Demokratik Lideri Frank Anselmo'nun suçluluğunu doğruladı. | Open Subtitles | ان العثور علي تقرير المراقبة مفقود ربما سيؤدي الي اتهام صادر من المحلفين بحق قاضي المحكمة العليا ستيرن |
Ama sikik Yüksek Mahkeme kancıkların girmesi için zorladı. | Open Subtitles | لكن المحكمة العليا اللعينة أجبرت البوهيميين بالسماح للإناث. |
Yüksek Mahkeme, Zoidberg'e karşı Dünya'nın davasını açıyor. | Open Subtitles | المحكمة العليا تقبل الدعوى المقامة من الأرض ضد زويدبيرغ |
Yüksek Mahkeme'nin durdurabileceğini düşündüm ve onlar da ellerinden geleni yaptılar ama işler tekrardan o kadar karışmış ve raydan çıkmıştı ki. | Open Subtitles | و بعدها شعرت بأن محكمة الإستئناف ستوقفهم، وفعلت ما هو ممكن و بعدها أختلف الأمر وخرج عن السيطرة |
Yüksek Mahkeme'nin Holder, HLP'ye karşı örneğindeki gibi Suriye'deki zavallı adama rağmen mahkemede de bu şekilde karar vermeliyim. | Open Subtitles | الذي اصدرته المحكمه العليا وهذا ما يجب ان نحكم به هنا بصرف النظر عن حكمي الذي يتعلق بالرجل في سوريا |