"yüksek rütbeli" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأعلى رتبة
        
    • رفيع المستوى
        
    • رفيعي المستوى
        
    • رتبة عالية
        
    • منصب عالي
        
    • عضوة عالية
        
    • الرتبة الأعلى
        
    • رتبته عالية
        
    • ذو رتبة
        
    Burda hala en yüksek rütbeli benim Open Subtitles ما زلت الضابط الأعلى رتبة على هذا المركب
    Kasaba tüzüğüne göre seçimin güvenliği, en yüksek rütbeli polis memuruna düşer. Open Subtitles حسنا، حسب دستور البلدة ان حراسة التصويت على عاتق المسؤول الأمني الأعلى رتبة
    İdeal Sonuçlar isimli bir paralı asker topluluğunda yüksek rütbeli bir subay. Open Subtitles مرتزق رفيع المستوى مع جماعة تسمى النتائج المثلى
    Sadece büronun yüksek rütbeli elemanları biliyordu yerini. Open Subtitles ولكن أعضاء رفيعي المستوى بالمكتب فحسب من يعلمون إلى أين قد أخذت
    3 numaralı kompartmanda yüksek rütbeli bir subay var. Open Subtitles هناك ضابط عسكري ذو رتبة عالية في الحجرة الثالثة
    Bu da onun patronu, Ari Tasarov. Gogol'un yüksek rütbeli bir üyesi. Open Subtitles هذا هو رئيسها (آري تاساروف) عضو ذو منصب عالي في (غوغل)
    Bana karşı savaş başlatan Büyük Cadılar Meclisi'nin yüksek rütbeli üyelerinden. Open Subtitles عضوة عالية المستوى من السحرة العظماء إنها مسؤولة عن الإتهامات ضدي
    Hayır, yine de en yüksek rütbeli yerel memur ben olacağım ama... Open Subtitles لا، سيكون لدي الرتبة الأعلى أتعرف، الضابط المحلّي
    Babam Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli birisidir, ondan bu işlerden iyi anlarım. Open Subtitles أبي رتبته عالية في "مكتب الحرب" لذلك أنا أعرف حول هذه الأشياء.
    Karşında bir yüksek rütbeli var, onbaşı. Şimdi itaat edersen, üzülmezsin. Open Subtitles أنت تتحدث مع ضابط ذو رتبة أعلى و يجب أن تطيع الامر
    En yüksek rütbeli olan kimdeyse en tepedekilerle kim samimiyse herkes ona içki ısmarlıyor. Open Subtitles و من لديه المسؤول الأعلى رتبة بينهم الذي يتعامل مع المسؤول الأكثر نفوذاً على الآخرين أن يشتروا له الشراب.
    Gemi yönetmeliğine göre en yüksek rütbeli yetkili sizsiniz. Open Subtitles طبقاً لقوانين المركبة أنتِ المسئولة الأعلى رتبة
    Mossad'ın yüksek rütbeli yetkilisi. Open Subtitles مسئول رفيع المستوى في المخابرات الإسرائيلية.
    yüksek rütbeli bir işbirlikçinin ofisine indi. Open Subtitles ونزلت في مكتب شخص رفيع المستوى متعاون معنا
    Eminim, yüksek rütbeli subaylarla konuşmuşsundur. Open Subtitles أراهن أنك تحدثت لضباط رفيعي المستوى.
    Evet de Çek pornocuların telefonlarında falan yüksek rütbeli CIA çalışanları üzerinde değil. Open Subtitles -نعم، على هواتف النجوم التشيكيين الداعرين (ليس على مسؤولين (سي أي إي رفيعي المستوى
    yüksek rütbeli, işinde uzman bir arabulucu polis şu an Wakefield'dan yola çıkmış, geliyormuş. Open Subtitles لدينا شرطي متدرب متخصص بالمفاوضات ذو رتبة عالية آتي في الطريق من ويكفيلد والوقت المقدر لوصوله.
    Beyaz Lotus'un emrindeki bu derece yüksek rütbeli bir üyeyi ağırlamak benim için bir onurdur. Open Subtitles إنه من الشرف الترحيب بعضو ذو رتبة عالية في منظمة اللوتس الأبيض...
    - Beyaz Saray'da yüksek rütbeli biri. Open Subtitles منصب عالي في البيت الأبيض
    Büyük cadılar meclisinden yüksek rütbeli biri ve benim peşime düşmüş durumda. Open Subtitles عضوة عالية المستوى من السحرة العظماء المسؤولة عن الإتهامات ضدي
    Ayrıca seni babama şikâyet edeceğim kendisi Savunma Bakanlığı'nda yüksek rütbeli birisidir. Open Subtitles إضافة لذلك، سأبلغ عنكِ لأبي ، الذي رتبته عالية جداً في "مكتب الحرب".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more