Son romantik görevi sonradan yüksek riskli bir göreve dönüşmüştü. | Open Subtitles | لقد تحولت اخر عملية رومانسية لها إلى عملية عالية الخطورة |
Mesleğimi icra ederken girdiğim üç yüksek riskli ameliyatta şunu öğrendim: | Open Subtitles | قمت بثلاثة جراحات عالية الخطورة أمارس عملي لأتعلم |
Bu yüksek riskli bir görev bu yüzden hem görsel hem de işitsel olarak görevi denetleyeceksin. | Open Subtitles | انها مهمة عالية الخطورة لذا يجب علينا المراقبة جيداً صوت وصورة |
Ancak, eğer herhangi bir yüksek riskli davranışlarla iç içe değilseniz bile, yine de kalp hastalığı veya kanser olma ihtimaliniz var. | TED | ولكن اتضح أنه حتى لو كنت لا تنخرط في أي سلوكيات عالية المخاطر فأنت لا تزال معرضا للإصابة بأمراض القلب والسرطان |
Kendisini küçük gördüğüne inandığı dünyaya üstünlüğünü kanıtlama ihtiyacı içinde yüksek riskli işlere girmiş,.. | Open Subtitles | يتطلع الى وظائف عالية المخاطر ليثبت تفوقه للعالم الذى يراه قد قلل من قدره |
Bazı bölgelerdeki suç oranlarının aşırı artmasından dolayı, hükümet bu tür yüksek riskli bölgeleri... duvarlarla izole etmektedir. | Open Subtitles | "بعد أن واجهت جرائم عنيفة في بعض الضواحي، أو ما يسمى بالحي" "سمحت الحكومة ببناء جدار عازل" "حول المدن التي صُنّفت على أنها خطيرة للغاية" |
yüksek riskli bir istihbarat toplama operasyonunda.... ...anahtar konsantrasyondur. | Open Subtitles | عندما تكون لديك حظوظ عليا في عملية جمع المعلومات الاستخبارية التركيز هو المفتاح |
yüksek riskli haneye tecavüz ve Oksi onların yöntemi değildir. | Open Subtitles | اقتحامات عالية الخطورة و تناول الأوكسي ليس اسلوبهم |
Ve böylece keyifli tatil partimiz gergin, yüksek riskli gizli bir göreve dönüşür. | Open Subtitles | و هكذا تحولت حفل العيد العادي إلى مهمة سرية عالية الخطورة |
Tüm bu çocuklar yüksek riskli hedeflermiş. | Open Subtitles | كل هؤلاء الصبية كانوا أهدافا عالية الخطورة |
Beni yüksek riskli bir bahis kuponu yapabilecek biriyle tanıştırırsan sana 10 bin dolar veririm. | Open Subtitles | سأعطيك 10 آلاف دولار إن استطعت أن تأخذيني إلى شخص يستطيع أن يراهن على نتيجة عالية الخطورة |
Başka bir yüksek riskli kadın da yok. | Open Subtitles | لا توجد امرأة عالية الخطورة ايضا |
Sözde yüksek riskli bir yaşam tarzında doğmuş gibi. | Open Subtitles | يبدو انه مولود ليحيا حياة عالية الخطورة |
Hayır, ama hepsi yüksek riskli, halka açık infazlar... | Open Subtitles | لا , لكنّها جميعاً كانت عالية المخاطر , إعدامات علنيّة |
Bu yüksek riskli fetal ameliyatta işler ters giderse ne olacak? | Open Subtitles | ماذا لو ألت الأمور للخطأ في عملية الجنين عالية المخاطر هذه ؟ |
Bu yüzden yüksek dozda sıkıntıya maruz kalan insanların neden yüksek riskli davranışlarda bulunduğuyla ilgili gerçek nörolojik sebepler var ve bunları bilmek önemli. | TED | ولذلك هناك أسباب عصبية حقيقية لماذا يعتبر الأشخاص المتعرضون للعنف بجرعات كبيرة هم أكثر عرضة للانخراط في السلوكيات عالية المخاطر وهذا مهم لنعرفه |
Bir diğer umudum ise tıbbı ve biyolojiyi talihle yönetilen ve yüksek riskli maceralar olmaktan çıkarıp beceri ve çok çalışma sonucu başarılı olduğumuz alanlara çevirebilmek. Bu hepimiz için büyük bir ilerleme olur. | TED | وأملي هو، أنه وإذا أمكننا تحويل علم الأحياء و الطب من هذه المساعي عالية المخاطر المحكومة بالفرصة والمحاولة، وجعلها أشياء نفوز بها بالمهارة والعمل الجاد، فذلك من شأنه أن يكون تقدما عظيما . |
Bazı bölgelerdeki suç oranlarının aşırı artmasından dolayı, hükümet bu tür yüksek riskli bölgeleri... duvarlarla izole etmektedir. | Open Subtitles | "بعد أن واجهت جرائم عنيفة في بعض الضواحي، أو ما يسمى بالحي" "سمحت الحكومة ببناء جدار عازل" "حول المدن التي صُنّفت على أنها خطيرة للغاية" |
yüksek riskli bir istihbarat toplama operasyonunda anahtar konsantrasyondur. | Open Subtitles | عندما تكون لديك حظوظ عليا في عملية جمع المعلومات الاستخبارية التركيز هو المفتاح |