Esasında, ihtiyacımız olan şey yüksek teknolojili sayma sistemi. | TED | في الأساس، نحن في حاجة لنظام محاسبي عالي التقنية. |
Polis malını çalıp bununla yüksek teknolojili bir bilgisayarı çökertmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتريدينني أن أسرق ملكية للشرطة وأخترق حاسوب عالي التقنية ؟ |
yüksek teknolojili davada, düşük teknoloji çözüm. | Open Subtitles | قضية تكنولوجيا عالية قليل من ألم التكنولوجيا |
Daha sonra hasta, tıkanıklıkların yerini belirlemek için yüksek teknolojili kalp cihazına götürülür. | TED | يُنقل المريض بعدئذٍ إلى جناح القلبية ذي التقنيات العالية حيث يتم إجراء فحوصات لتحديد موقع الانسدادات. |
Bu tür derin dalışlarda yaptıklarımızı yapmamıza izin veren yüksek teknolojili ekipmanlar bunlar. | TED | هذا هي المبتكرات ذات التقنية العالية التي تسمح لنا بأن نفعل ما نفعله على هذا النوع من الغوص العميق. |
Saatinde yüksek teknolojili veri koruması vardı. | Open Subtitles | هل كان لديك التكنولوجيا العالية البيانات الحرس على ساعتك. |
Şimdi her ikisini de yüksek teknolojili materyal ve mühendislikle dolgun, ve şehvetle dalgalanan yükselenler boyunda formlar yaratmak için kullanıyorum. | TED | والآن انا ادمج المواد عالية التقنية والهندسة لكي اصنع اشكال مميزة ذات طابع حسي باحجام كبيرة كاحجام المباني |
Ben teknik bir insanım, küçük tıbbi cihazlarla ilgiliyim, Mr.Bono'nun bahsettiği gibi çoğunlukla yüksek teknolojili şeyler. | TED | أنا تقني، أهوى المبتكرات الطبية ، معظمها ذات تقنية عالية مثل الأشياء التي تحدث عنها السيد بونو. |
Bu bahsettiğin şey, bu dönemin çok yüksek teknolojili gözetim olayı. | Open Subtitles | هذه تقنية متقدمة للغاية للمراقبه لهذا العصر |
Tüm bu yüksek teknolojili güvenlik sizi korumak için mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أ حقا تتصوران أن هذا الجهاز الأمني عالي التقنية موجود لحمايتكما ؟ |
Buraya yüksek teknolojili bir dinleme cihazı kurmak için getirildik. | Open Subtitles | أحضرونا هنا لإعداد .جهاز تنصت عالي التقنية التطفل بالضبظ |
Nebraska'dan buraya oyuncu olmak için taşındım ama şimdi Caltech'teki mühendislik laboratuvarında yüksek teknolojili navigasyonun prototipinin yapımına yardım ediyorum. | Open Subtitles | انتقلت هنا من نبراسكا لأصبح ممثلة والان أجلس بمعمل هندسة في كال تاك أُساعد بصنع نموذج توجيه عالي التقنية |
Günümüzün aşırı derecede yüksek teknolojili deve yarışlarında bile... | Open Subtitles | حتى اليوم مع سباق الهجن عالي التقنية |
yüksek teknolojili cihazların yanında, insanların dinlenmesi, çalışması ve eğlenmesi için yaşam destek sistemleri de var. | Open Subtitles | بالإضافة إلي أنها تضم تكنولوجيا عالية توفر القاعدة للمتواجدين نظام داعم للحياة ليرتاحوا و يعملوا و يلعبوا في راحة نسبية |
Bilgisayarla ilgili, yüksek teknolojili... çip mip gibi şeyler üreten şirketlerden birini kurmuş. | Open Subtitles | لقد بدأبالعمل في التقنيات العالية الله وحده يعلم كيف يقيمون الشركات على أية حال |
Bilgisayarla ilgili, yüksek teknolojili... çip mip gibi şeyler üreten şirketlerden birini kurmuş. | Open Subtitles | لقد بدأبالعمل في التقنيات العالية الله وحده يعلم كيف يقيمون الشركات على أية حال |
Beyler, düşünüyorum da... Belki şu yüksek teknolojili aletlerden kurtulup... babalarımızın yaptığı gibi şoförlüğe dönmemizin vakti gelmiştir. | Open Subtitles | يارفاق, أعتقد أن هذه هو الوقت المناسب لنبذ التقنية العالية |
Numaralar, yüksek teknolojili sistemlerin başlatılamadığında verdiği hata mesajını temsil ediyor. | Open Subtitles | تمثل الأعداد رسالة خطأ ...تواحجهها الأنظمة التقنية العالية عندما لا تستطيع التشغيل |
Uzaylıların kulakları olmasa bile, bu yüksek teknolojili rock grubunun performansını takdir edebilirler, Arcattack. | Open Subtitles | إذا كانت الكائنات الفضائية تفتقر الى حاسة السمع, لكنهم لا يزالون قادرون على تقدير الأداء من موسيقى الروك ذات التكنولوجيا العالية |
yüksek teknolojili dövmelerle yapabileceklerimizin sınırı yok. | TED | أنا أؤمن بأنه لا يوجد حدود لما نستطيع تحقيقه مع الوشوم عالية التقنية. |
İri Rus yüksek teknolojili bir tesiste bilim adamları ve antrenörler gözetiminde idman yapar ve tabi steroid kullanır. | Open Subtitles | الروسي الضخم يتدرب في وحدة ذات تقنية عالية مع مجموعة كاملة من ..العلماء والمدربين وبالطبع هو يتعاطى السترويد |