"yükseltmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • رفع
        
    • لرفع
        
    • أن أرفع
        
    Bazıları seçimlere adaylığını koyuyor ve işin statüsünü yükseltmeye yardımcı oluyorlar, böylece daha fazla öğrenci öğretmen olmak istiyor. TED أتعلمون، ترشّح بعضهم للوزارة، ولقد ساعدوا في رفع شأن المهنة وبذلك أراد عدد أكبر من التلاميذ أن يصبح أساتذة.
    Çoğu zaman susturulmuş olanların hikâyelerini yükseltmeye çalışacak şekilde mesleğimi icra etme çalıştım. TED لقد حاولت إنشاء ممارسة تعمل على رفع قصص من تم إسكاتهم في معظم الأوقات.
    Annem devirmek istediği şirkette Steve'i yükseltmeye çalışıyordu. Open Subtitles امي كانت تحاول رفع مستوى ستيف في شركة النفط التي تأمل ان تفشلها
    Tom, revir helikopterindeki çocukları yükseltmeye çalışmanı istiyorum. Open Subtitles توم، أريدك أن تستمرّ بالمحاولة لرفع جماعة ميديفاك.
    Tom, revir helikopterindeki çocukları yükseltmeye çalışmanı istiyorum. Open Subtitles توم، أريدك أن تستمرّ بالمحاولة لرفع جماعة ميديفاك.
    İnsanlarda tansiyonu yükseltmeye yarar. Open Subtitles في جسد البشر,انه يسبب غالبا رفع ضغط الدم
    Çinlileri aradan çıkarın, onları fiyatlarını ya dünya genelinde yükseltmeye ya da direkt para akışını bize sağlamak için azaltmak zorunda bırakın. Open Subtitles أخرج الصينيين منها، أجبرهم على إما رفع أسعارهم في جميع أنحاء العالم أو خفضها للحفاظ على التدفق المباشر معنا
    Oysa biz Vatikan'da kendimizi yükseltmeye çalışıyoruz. Open Subtitles بينما هنا، في الفاتيكان، نحن نحاول رفع أنفسنا
    Margo onunla oynadigini, teklifi yükseltmeye çalistigini düsünüyor. Open Subtitles مارجو تظن انكِ تعبثِ معها و تحاولى رفع السعر
    Söylemem gereken tek şey notlarımı yükseltmeye fen bilimlerine odaklanmaya niyetliyim. Open Subtitles كل ما لديك لتقوله هو أنني ننوي رفع درجاتي والتركيز على العلوم و
    Belki de bu standartları yükseltmeye yardımcı olmak için kurumların vergi teşvikleri bile ileri görüşlü bir hükûmetin desteklediği en iyi sağlık şirket politikaları ve girişimleri en önemli ayağın yardımı olmadan çok önemli olmayacaktır. TED لا أعرف، ربما حتى برامج الحوافز الضريبية للشركات للمساعدة على رفع هذه المعايير، ولكنّ أفضل سياسات ومبادرات العافية المدعومة من التخطيط المستقبلي للحكومة لن تهمّ كثيراً دون مساعدة أهم الركائز.
    - Bir bayana sesini yükseltmeye nasıl cüret edersin? - Majesteleri... Open Subtitles كيف تجرؤ على رفع صوتك بوجه سيدة؟
    Sovyet iş gücü, barajları yükseltmeye ve sanayi fırınlarını yakmaya uğraşırken Amerikan şirketleri sözleşmelerle, vasıflı mühendis ihtiyacını karşılıyordu Open Subtitles في الوقت الذي كانت فيه القوى السوفيتية ،منهكة في رفع السدود وإقامة أفران الصهر كانت الشركات الأمريكية تمدهم بالمهندسين المهرة على سبيل التعاقد
    Sesini yükseltmeye kalkarsan, dilini keserim, anladın mı? Open Subtitles اذا حاولت رفع صوتك فسأقتلع لسانك, واضح؟
    Suçlusun ve hala sesini yükseltmeye cesaret mi ediyorsun? Open Subtitles مخطئ وما زلت تتجرأ على رفع صوتكَ ؟
    Teklifimizi bir milyar pounda yükseltiyoruz, muhbirinizi indiriyoruz... ve siz çitayı yükseltmeye devam ediyorsunuz. Open Subtitles رفع عرضنا إلى مليار جنيه, قتل واشيك... و أنت مازلت تغير الشروط.
    Öyleyse neden emeklilik yaşını yükseltmeye çalışıyorsun? Open Subtitles إذا لماذا تحاول رفع سن التقاعد؟
    Ve Spartacus'la çıtayı yükseltmeye hazırım! Open Subtitles لكن الآن عدت وأنا مستعدّ لرفع المستوى مع سبارتاكوس
    Ama Bill çıtayı yükseltmeye karar verdi. Open Subtitles ولكن بيل شعر بالحاجة لرفع مستـــوى التحدّي
    Limiti yükseltmeye itiraz var mı, £500 diyelim mi? Open Subtitles أي اعتراض لرفع المبلغ إلى 500 جنيه ؟
    sesimi yükseltmeye çalışıyorum ancak bunu yapmak çok zor... Open Subtitles ولكنىّ أُحاول أن أرفع صوتىّ. ولكِنكَ جعلت النهايّه صعبه جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more