| Seninle benim aramda işler yürümediğini fark ettim ve şimdi olanlara gülüp geçebiliriz. | Open Subtitles | توقعت بما انه لم تنجح الامور بيننا والآن يمكننا الضحك عليها |
| Cindy, son aşklarının yürümediğini biliyorum. | Open Subtitles | سيندي، إنّ علاقاتكِ الأخيرة لم تنجح |
| Şimdi neden ilişkimizin yürümediğini hatırladım. | Open Subtitles | الان اتذكر لما لم تنجح علاقتنا |
| Sonunda yürümediğini ağzından kaçırdı. | Open Subtitles | و في النهاية صرحت كيف أن العلاقة لن تنجح |
| Hayır, ona gidip bu şekilde yürümediğini söyleyeceğim. | Open Subtitles | كلاّ، سأذهبُ لأخبرها أنَّ الأمور لن تنجح بيننا. |
| Bir gün eve geldi ve yürümediğini söyledi. | Open Subtitles | أتى للتو الى منزله يوم واحد وقال وأنه لم ينجح في مسعاه |
| Anlıyorum. İşlerin neden yürümediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم هذا، أن لا تنجح الأمور. |
| Sadece yürümediğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها فقط أن العلاقة لم تنجح. |
| Bana neden yürümediğini hatırlatır mısın? | Open Subtitles | أخبريني لم لم تنجح ؟ |
| Size neden yürümediğini... söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ... أريد أخباركم لما لم تنجح علاقتنا |
| Pro-Güreş'in Hindistan'da yürümediğini duydum. | Open Subtitles | أسمع برو تك-داون لم تنجح في الهند. |
| Artık hepimiz bu ilişkinin yürümediğini biliyoruz. | Open Subtitles | جميعنا نعلم أن هذه العلاقة لن تنجح. |
| Ona ilişkinin yürümediğini söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها بأن علاقتنا لن تنجح |
| Felicity'le ilişkinizin neden yürümediğini anlamaya başlıyorum. | Open Subtitles | تعلمون، أنا بدأنا نرى لماذا وفيليسيتي لم ينجح في مسعاه. |