Her şeye rağmen yürümesi için yapabileceğim her şeyi yaptım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لينجح الأمر و تجاهل هو كل هذا هل فكرتي يوماً أنه انجرح عندما تركتيه قبل هذا؟ |
Her şeye rağmen yürümesi için yapabileceğim her şeyi yaptım. Ve o bir kenara itti. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعي لينجح الأمر و تجاهل هو كل هذا |
Bu işin yürümesi için herkesin işbirliği ve güvenini istiyorum. | Open Subtitles | حسناً، لينجح هذا، سأحتاج لتعاون الجميع وثقتهن. |
Bu ilişkinin yürümesi konusunda kararlı olduğumu ikinize de söylemek istiyorum. | Open Subtitles | وانا أريدكم أن تعلما بأنى مصره على إنجاح هذه العلاقه |
Bunun yürümesi için bir banka ile iş birliği yapmak zorundasın. | Open Subtitles | عليك أن تتعاون مع مصرف لكيّ تتمكن من إنجاح هذا. |
Bu işin yürümesi için herkesi zanlı olarak görmeliyiz. Lütfen izin verin de işimizi yapalım. | Open Subtitles | إسمعا، لينجح عملنا علينا معاملة الجميع كمشتبه بهن، لذا دعانا نفعل هذا رجاءاً. |
Ev arkadaşlığının yürümesi için bazı kurallar koymalıyız. | Open Subtitles | حسناً لينجح هذا يجب ان يكون هناك قوانين حسناً ؟ |
İşlerin yürümesi için çabaladım. | Open Subtitles | قمت بكل شيء لينجح هذا بقيت رؤوفة |
Bu işin yürümesi sizler için ne kadar önemli biliyorum, ama, Stephanie, üzgünüm. | Open Subtitles | أعلم ، كم هذا مهم بالنسبة لكم لينجح لكن ، (ستيفاني) ، أنا آسف |
Model evde ise, George Michael hâlâ kazara evliliğinin yürümesi için çalışıyordu. | Open Subtitles | عودة إلى المنزل, كان (جورج مايكل) لا يزال يحاول إنجاح زواجه العرضي |
yürümesi için çok uğraştım. Onu sevdim. | Open Subtitles | وحاولتُ إنجاح الأمر لقد أحببته. |
Bunun yürümesi için çaba göstermeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لمحاولة إنجاح هذه العلاقة |
yürümesi için çabaladığını söylüyor. | Open Subtitles | يقول بأن حاول إنجاح زوجكما |