"yürümeye başladım" - Translation from Turkish to Arabic

• بدأت بالمشي
• وبدأت بالمشي
• ومشيت
• فبدأت

Ben de tekrar partinin olduğu yere doğru yürümeye başladım, hıçkırarak ağlıyordum...
لذا بدأت بالمشي لأعود إلى .... الحفله، و كنت أبكي بشده

Artık anlamıştım, daha hızlı yürümeye başladım neredeyse koşuyordum.
وبعدها عرفت أنه فعلاً ينوي اللحاق بي لذا بدأت بالمشي أسرع... أركض أقرب إلى الحقيقة

halka doğru yürümeye başladım.
بدأت بالمشي نحو الجمهور.

Ben de şehir merkezine yürümeye başladım.
وبدأت بالمشي باتجاه وسط المدينة

Sonra çekirge gibi zıpladım, parmak uçlarımda yürümeye başladım ve insanları kurabiye yerken uzaktan seyretmeye başladım.
لذلك كنت اقفز مثل الجراد ومشيت على رؤوس اصابعي وكنت اشاهد الجميع وهم يأكلون كعكهم

Toplumun içinde yürümeye başladım ve gün boyunca dışarı çıkmadıklarını fark etmek için bilim adamı olmaya gerek yoktu.
فبدأت بالتجول في أنحاء المجتمع، ولم يكن الأمر يتطلب أن تكون عالم فضاء لكي تدرك أن من أريدهم لم يخرجوا أثناء النهار.

yürümeye başladım bile.
أنا بدأت بالمشي

Onu aramak için yürümeye başladım.
لذا بدأت بالمشي فقط أبحث عنها

Ben de onun evine doğru yürümeye başladım.
بدأت بالمشي الى منزلها.

yürümeye başladım.
بدأت بالمشي.

Bir süre sonra yoruldum ve yürümeye başladım.
وبعد مدة أصبحت منهكا وبدأت بالمشي

O yüzden indim, ve yürümeye başladım.
لذا ترجلت وبدأت بالمشي

Arkamı dönüp ters yöne yürümeye başladım...
ولذا استدرت, ومشيت ..في الاتجاه المعاكس

..ve istasyon yönünde yürümeye başladım.
ومشيت بإتجاه المحطة

Şiddetli bir kavga ettik, sonra o beni dışarı attı ben de yürümeye başladım ve şimdi burada kayboldum.
تشاجرنا وطردتني. فبدأت أمشي والآن أنا تائه بوسط المدينة.

Böylece gece geç vakitlerde sokaklarda yürümeye başladım, bulundukları parklara gittim, gerekli olan ilişkiyi kurmak için.
فبدأت أتجول في الشوارع في الليل، أوقات متأخرة من الليل ذهبت إلى الحدائق التي كانوا يتواجدون بها، بدأت في بناء علاقة معهم حيث كان هذا ضرورياً.