"yürüyüşünü" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشية
        
    • تمشين
        
    • مشيتك
        
    • مشيته
        
    • بمشية
        
    Bu "utanç yürüyüşünü" kimse yokken yapmayı umduysan şanssızsın. Open Subtitles أجل ، لو كنتِ تأملين أن تؤدّي مشية العار على إنفراد ، فأنتِ محظوظة
    Hakem, bir kez daha köpeklerin yürüyüşünü kontrol ediyor. Open Subtitles القاضي بفحص الكلب وأبوس]؛ [س] مشية واحد لمزيد من الوقت قبل أن يجعل قراره.
    "WILLY İÇİN BİR SOĞAN" Ve işte Willy, ünlü Willy yürüyüşünü yapıyor. Open Subtitles وهاهو ويلي يعمل مشية ويلي المشهورة
    Herhalde gelinliğinle koridordan yürüyüşünü kaçırmak çok üzücü olurdu. Open Subtitles اتعقد انه سيكون رسمي جدا اشتاق اليك وانتِ تمشين مرتدية فستان الزفاف
    Lisedeki ilk bando yürüyüşünü kaçırmaya niyetimiz yok. Open Subtitles لن نفوّت فرصة مشاهدتك تمشين في مدرستك الثانوية
    Pekala, işte bu. Onlara erkek yürüyüşünü göstermenin zamanı Open Subtitles حسناً، هذه هي لقد حان الوقت لنريهم مشيتك الرجولية
    Belli belirsiz asker yürüyüşünü bir kenara bırakırsak hiç şüphe çekici görünmüyor. Open Subtitles فضلاً عن مشيته العسكرية الغامضة لا يبدو مشبوعاً
    Bu sefer mahçubiyet yürüyüşünü kim yapıyormuş. Open Subtitles أنظر من يقوم بمشية العار الآن.
    "Bir kadının yürüyüşünü yiyecek hiç utanmadan." Open Subtitles سيأكل مشية امرأة تمشي بلا حياء
    Sen, her şeyini kaybetmiş bir adamın yürüyüşünü görüyorsun. Open Subtitles ما ترينه هي مشية رجل خسر كل ما لديه
    Bak sen şuna. Utanç yürüyüşünü yapana da bak hele. Open Subtitles حسناً، حسناً، انظروا من يقوم بـ"مشية الخزي".
    Sakız yürüyüşünü seviyorum. Open Subtitles أحببت مشية مضغ العلكة تلك
    Evet, şimdi tek yapmam gereken Livingston'un yürüyüşünü santimi santimine takip edip, ...kasaya gireceğim, sonra da parçayı çalacağım. Open Subtitles أجل، والآن كلّ ما علينا القيام به هو محاكاة مشية (ليفينغستون) بدقة، وإختراق القبو، وسرقة الجهاز
    Sana gelince. Araya girmeseydim şu anda utanç yürüyüşünü yapıyordun, göz kırpan. Open Subtitles وأنت، كان يُمكن لهذا أن تكون مشية الخجل خاصّتك إن لم أتدخّل، يا (وينكي).
    Koridorda yürüyüşünü görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أطوق شوقاً لكي أراكِ تمشين على هذا الممر
    Koridorun bir ucunda durmuş senin yürüyüşünü izlediğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر, الوقوف في القاعة.. لمراقبتكِ تمشين إلى الداخل.
    Yalın ayak mutfakta yürüyüşünü izlemeyi özledim. Open Subtitles لقد افتقدت رؤيتكِ تمشين حافية القدمين في ارضية المطبخ
    yürüyüşünü bir göreyim. Niçin? Open Subtitles ـ دعيني اراك تمشين ـ لماذا ؟
    Sen pek değil. Gözlüklerini ve o komik yürüyüşünü hemen tanıdım. Open Subtitles و أنت لم تتغير, تذكرت نظاراتك للتو و مشيتك الظريفة
    Bak, utanç yürüyüşünü iptal et. Open Subtitles ألغي مشيتك المخزية
    Biçimsiz bir arazide yürümeye çalışıyor, kumlu bölge, fakat nem miktarı ve kum tanelerinin büyüklüğüne göre ayağın toprağa batma modeli değişir. Bu tür şeylerin üzerinden başarıyla geçmek için yürüyüşünü ayarlamaya çalışıyor. TED وهنا يحاول السير على منطقة خشنة في مساحة رملية وتبعاً لمحتوى الرطوبة أو حجم حبات الرمل فإن مدى غرس الرجل في الأرض يختلف وهنا .. يحاول أن يكيف مشيته عبر هذه المناطق
    O güzel yürüyüşünü görsem. Open Subtitles ‫أريد أن أرى مشيته الرائعة‬
    Bir yaşındayken annem VHS kasette bana Motown özel şovunu göstermişti ve Michael tarihte ilk defa sahnede ay yürüyüşünü yaptığında ilk kelimelerimi etmişim: "Vay anasına." Open Subtitles وعندما قام بمشية القمر على المسرح لأول مرة في التاريخ نطقت بأول كلماتي رائع" خالص الشكر والامتنان" لملك البوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more