- Güle güle. - İyi yürüyüşler. | Open Subtitles | ـ مع السلامة ـ لديه مشية لطيفة |
Havai fişekler, sis bombaları, lazer ışınları, ayda yürüyüşler diyorum. | Open Subtitles | ،أسهم نارية دخان، ليزر، مشية القمر |
Her sene yürüyüşler düzenledik, Mart'ta ve Nisan'da. | TED | نقوم بالمشي سوياً كل عام -- كل أذار و نيسان |
O uzun yürüyüşler, ve kuyumcudaki o uyduruk işi. | Open Subtitles | تلك المشيات الطويلة وتلك الوظيفة المثيرة للشفقة في بينسون للمجوهرات |
Uzun yürüyüşler, balık tutma, yemek pişirme ve diğer dikkat dağıtacak şeylerle onu paralize eden apati kaybolmaya yüz tutar. | Open Subtitles | اللامبالاة التي تظاهرت بها في أروقة المستشفى تلاشت واستُبدلت بالسير لمسافات طويلة، ورحلات صيد السمك الطبخ، وكتابة الرسائل وأشياء أخرى |
Bu yürüyüşler, günümüzde ABD'de etkisi devam eden tarihi değişikliklere zemin oluşturmuştur. | TED | هذه المسيرات كانت حجر الأساس للتغييرات التاريخية التي نراها تحدث اليوم في الولايات المتحدة. |
yürüyemeyenler için, o anda orada olamayanlar için, insanlar yürüyüşler organize etmeye başladılar. şehirlerde, kendi topluluklarında. | TED | اما من لا يستطيع السير .. فله عمل يقوم به .. سنتحدث عنه لاحقاً .. الناس بدأت تنظم مسيرات في مدنها .. وفي مجتمعها |
Barlar, uzun yürüyüşler, aile yok, kız yok sadece dördümüz, bir çadır ve bir sürü bira. | Open Subtitles | ,الشراب, السير لمسافات طويلة بلا آباء, بلا فتيات ,فقط نحن الأربعة, الشلة و الخيمة و الكثير من الشراب |
İyi yürüyüşler. | Open Subtitles | أرجو أن تستمع بنزهتك |
- İyi yürüyüşler. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ لديه مشية لطيفة ـ شكرا لك |
- İyi yürüyüşler. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ لديه مشية لطيفة ـ شكرا لك |
İyi yürüyüşler. | Open Subtitles | اقضي وقت ممتع بالمشي. |
- İyi yürüyüşler sana. | Open Subtitles | حسنٌ، استمتع بالمشي |
- İyi yürüyüşler. - Görüşürüz. | Open Subtitles | تمتعوا بالمشي مع السلامه |
Danslar, uzun yürüyüşler... | Open Subtitles | الرقصات، المشيات الطويلة... |
İyi yürüyüşler. Ciğerlere iyi gelirmiş diye duydum. | Open Subtitles | آستمتعي بالسير إذاً, إنه جيد للرئتين كما سمعتْ. |
İyi yürüyüşler. | Open Subtitles | استمتعوا بالسير. |
Protestolar, yürüyüşler, kadın haklarının insan hakları olduğunu kabul etmeyen pozisyonlar, nokta. | TED | الإحتجاجات, المسيرات, الموقف العنيد الذي لا يتزحزح أن حقوق المرأة هي حقوق الأنسان نقطة وإنتهى الأمر. |
Genç nesil yürüyüşler ve oturma eylemleri için silaha ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | جيل الشباب بحاجة إلى سلاح من أجل المسيرات والإعتصامات |
politik bir hareket, bir başkaldırışken, caddeler boyunca yürüyüşler bundan fazlasıydı neredeyse bir devrimin başlangıcıydı." | Open Subtitles | الإضراب ذاته كان نشاط سياسي أو أعمال تمرد لكن مسيرات الشوارع كانت جرم أكبر، كانت أشبه بإشعال فتيل ثورة |
Doğru. Uzun yürüyüşler, yağmurlu geceler ve mum ışığında akşam yemekleri. | Open Subtitles | صحيح , مسيرات طويله , ليالي ماطره وعشاء تحت الشموع |
Yani eğer uzun yürüyüşler yapamaycaksan Miami'de yaşamak neden? | Open Subtitles | لم قد يعيش المرء في (ميامي) إن لم يكن قادراً على السير لمسافات طويلة؟ |
İyi yürüyüşler. | Open Subtitles | تمتع بنزهتك |