Aslında hala yürüyebiliyor olman bir mucize. | Open Subtitles | حقيقه انك تمشي بمعجزه بحد ذاتها وبعد وقت قصير سترمي العكازات |
Felçli kadın yeniden yürüyebiliyor yaşasın! | Open Subtitles | يجب أن تحتفل امرأة مشلولة قد تمشي مرة أخرى, الشكر لله |
İlk olarak, kimseden yardım almadan 50 metre kadar yürüyebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أسأل أولاً، هل يمكنك أن تمشي أكثر من خمسين متراً دون مساعدة من شخص آخر؟ |
Hâlâ konuşmamakta diretiyor, ama yürüyebiliyor. | Open Subtitles | إنه لا يزال لا يريد الكلام لكنه يستطيع المشى. |
Tepedeki adam görebiliyor, kör adam yürüyebiliyor. | TED | الرجل في الأعلى يستطيع الرؤية، الرجل الأعمى يستطيع المشي |
Bugün pantolonuna işememiş ve yüzüstü düşmeden ve kusacak gibi olmadan 200 metre düz şekilde yürüyebiliyor. | Open Subtitles | -لم يتبول علي بنطلونه اليوم -و يمكنه أن يسير علي خط مستقيم لمسافة 200 ياردة دون أن يقع علي وجهه و يتقيأ |
O halde, bakalım suda yürüyebiliyor musun? | Open Subtitles | هاه أجل لنرى إن كان بإمكانك المشي على الماء .. |
Şimdi bakalım büyükanne ne kadar uzağa yürüyebiliyor. | Open Subtitles | لنر الآن كم تستطيع جدتك أن تمشي |
Şimdi bakalım büyükanne ne kadar uzağa yürüyebiliyor. | Open Subtitles | لنر الآن كم تستطيع جدتك أن تمشي |
Objeler artık yürüyebiliyor mu? | Open Subtitles | بالله عليك، القطع الأثرية تمشي الآن ؟ |
Naomi bu şeylerle nasıl yürüyebiliyor? | Open Subtitles | كيف تمشي نايومي بهذه الأشياء؟ |
Uykundayken yürüyebiliyor musun? | Open Subtitles | هل كنت تمشي و أنت نائم ؟ |
Görünüşe göre kız yeniden yürüyebiliyor. | Open Subtitles | على ما يبدو أنهـا تمشي ثانية |
yürüyebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع أن تمشي ؟ |
- yürüyebiliyor musun, yoksa... | Open Subtitles | أيمكنكِ أن تمشي أو... |
Kendi başına yürüyebiliyor. | Open Subtitles | و تمشي لوحدها |
Bunun sebebi artık yürüyebiliyor olmaları. | Open Subtitles | هذا لأنهم يستطيعون المشى الآن |
yürüyebiliyor musun? | Open Subtitles | هل تستطيع المشى ؟ |
Güç bela yürüyebiliyor ve sadece bir cümle söyleyebiliyordu. | Open Subtitles | كان بالكاد يستطيع المشي أو الكلام ما عدا جملة وحيدة |
İnsanlar arkasından yürüyebiliyor. Çok güzel. | Open Subtitles | يمكن أن يسير الناس خلفه إنه جميل |
En azından insanlar Ay'da yürüyebiliyor. | Open Subtitles | على الاقل الناس يمكنها المشي على القمر |