"yürüyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • يسير
        
    • المشي
        
    • يسيرون
        
    • متحرك
        
    • متحركة
        
    • المتحركة
        
    • يمشي
        
    • مشى
        
    • سائر
        
    • المتحرك
        
    • يمشى
        
    • متنقل
        
    • الكهربائي
        
    • سارت
        
    • يتمشى
        
    Hiç uykusunda yürüyen birini gördün mü? Open Subtitles هل رأيت احدا من قبل وهو يسير اثناء نومه ؟
    Krallarla yürüyen adam ıssız çölde tek başına yürüdü. Open Subtitles إلى البرارى القاسيه الرجل الذى سار مع الملوك يسير الآن بمفرده
    Diğerlerine göre o hala toplumun yürüyen, konuşan, üretken bir üyesi. Open Subtitles فهو لا يزال فردٌ منتج في المجتمع يستطيع المشي و الكلام
    Kapımın önünde yürüyen insanlara katlanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني تحمّل الناس الذين يسيرون أمام بابي.
    İyi olduğum tek şey, yürüyen bir suç laboratuarı olmam. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي أبرع به أن أكون مختبر جرائم متحرك
    Bütün insanların vücudu yürüyen birer kimya seti gibidir. Open Subtitles كل جسم بشري عبارة عن مجموعة كيميائية متحركة.
    Ve işlerine giden yoldaki bu devasa yürüyen merdivenlerle yukarı çıkıyorlar. TED وهم يصعدون هذه الدرج المتحركة العملاقة نحو طريق عملهم.
    - Dinle, dinle ayak seslerini dinle, yürüyen birisivar sana doğru geliyor. Open Subtitles إسمع، إسمع خطوات الرب قريبة هو يمشي في الشوارع هو يمشي بجانبك
    Krallarla yürüyen adam ıssız çölde tek başına yürüdü. Open Subtitles إلى البرارى القاسيه الرجل الذى سار مع الملوك يسير الآن بمفرده
    yürüyen bir et parçası tarafından tehdit edilemem! Open Subtitles أنا لا أخضع للتهديد مِن قبل رغيفَ لحمِ يسير على قدميه
    Bu genç adam hayatında yürüyen ve konuşan makina görmedi. Open Subtitles حتى هذا الأسبوع، ذلك اليافع ربما لم يرَ آلة قطّ، ناهيك أن المرء يسير ويتحدث.
    Koşu bandında yürüyen grup iki kez yaptı. TED أما الفريق الذي كان يمشي على جهاز المشي فقد حقق ضعف ذلك تقريبًا.
    Yolu yok kraliçe senin gibi yürüyen talih kurabiyesi adamına bakmaz! Open Subtitles بأي حال من الأحوال الملكة وستعمل أن تبحث في أي الكعكة المشي ثروة.
    Yol kenarında yürüyen insanları almam için kiraladılar. Open Subtitles عملي هو أن ألتقط الناس الذين يسيرون على الطريق
    Üç film boyunca sadece lanet olası bir yanardağa doğru yürüyen insanlar. Open Subtitles ثلاث أفلام لأشخاص يسيرون فى اتجاه بركان لعين
    Şu haline bak. 60'ların yürüyen bir müzesi gibisin. Open Subtitles بويل انظر الي نفسك تبدو كمتحف متحرك من الستينيات
    Ona şehrin her tarafında yürüyen yollar olması gerektiğini söyledim. Open Subtitles أخبرتها بأن علينا أن نبني ممرات متحركة عبر المدينة
    İnsanları taşımak için yürüyen merdiven kullandığımızdan tüm bu kirişler köşegen yük alıyorlar. TED لأننا نستخدم السلالم المتحركة لنقل الناس ، تقوم كل هذه الدعامات بإلتقاط أحمال قطريه
    Adamın biri ıssız bir yerden geçerken, ...çantasıyla yürüyen birini görüp, arabasına alır. Open Subtitles و يرى هذا الرجل يمشي وهو يحمل حقيببته ، فيعرض عليه أن يوصله
    Olamaz! Bir kızı Ay'da yürüyen ilk adam olduğuna ikna etmiş olamazsın! Open Subtitles لا ، مستحيل أن أقنعت فتاة أنك أول رجل مشى على القمر
    Burada bir yürüyen ölü var. Yaşayan ölü yürüyor. Open Subtitles لدينا مُخيِّم ميّت سائر هنا، ثمّة مُخيِّم ميّت سائر هنا.
    Ve şunu söylemek zorundayım ki, bu resimde en ilginç olan kısım, çoğu insanın dikkatini çeken şey yürüyen masa. TED و يجب القول ، الشيء الأكثرإثارةَ للإهتمام في هذه الصورة، و الذي غالباَ سيلفت انتباه الناس، هو المكتب المتحرك .
    Gezinirdi sanki umursamaz veya dünyada tasası olmayan parkta yürüyen bir adam gibi. Open Subtitles كان يمشى مشية هادئه كرجل فى منتزه بلا هم أو قلق
    Ama aslında yürüyen bir Amerika reklamı gibiyim... ve farkında bile değilim. Open Subtitles فقط مجرد إعلان أمريكي متنقل ولا أعلم ذلك
    Ne yazık ki buna başka yerde rastlayamazsınız. Birçok yerde yürüyen merdivenin iki yanında da durarak geçişi kapatırsınız. TED ولسوء الحظ ليس في كل مكان هذه هي القاعدة وهناك عدة أماكن حيث يمكنك الوقوف في الجانبين وملء السِلم الكهربائي.
    Gündüzleri insanlarla yürüyen... ama geceleri... büyük denize kaçan, uyumak için. Open Subtitles التي سارت بين البشر في النهار ولكن في الليل كانت تنسحب الى البحر العظيم، لتنام
    Sürekli yürüyen ya da arabayla geçen biri olabilir. Open Subtitles ربما شخص يتمشى او يقود قرب المنزل بشكل متكرر؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more