"yürüyordum ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • كنت أمشي
        
    • كنتُ أمشي
        
    • كنت أسير
        
    • أمشي في
        
    Bir gün eşimle pazarda yürüyordum ve biri suratıma bir kafes yapıştırdı. TED كنت أمشي في محلّ من المحلات مع زوجتي في يوم ما عندما قام أحدهم بتوجيه قفص إلى وجهي
    Barnes Noble'da yürüyordum... ve bir polis beni durdurdu. Open Subtitles كنت أمشي خارجاً من متجر بارنز ونوبل وأوقفني شرطي
    Barnes Noble'da yürüyordum... ve bir polis beni durdurdu. Open Subtitles كنت أمشي خارجاً من متجر بارنز ونوبل وأوقفني شرطي
    Yolda yürüyordum ve kadının biri bana bağırmaya başladı. Open Subtitles كنتُ أمشي ثم هذه المرأه بدأت بالصراخ علي
    Ben 20'li yaşımdayken, sadece caddede öylece yürüyordum ve gittiğim her yerden yağmur gibi sik yağıyordu. Open Subtitles عندما كنتُ في فترة العشرينات كنتُ أمشي في الشارع وكأنّها تُمطر أعضاءاً ذكوريةً أينما ذهبتُ
    Uzunca bir süre, bir yol boyunca yürüyordum ve biri beni takip ediyordu, takip ediyordu, bir erkek. Open Subtitles لمدة طويلة كنت أسير في طريق طويل وشخص ما يلاحقني كان يلاحقني
    Sahilde oğlumla yürüyordum ve aniden bu herif üzerime atladı. Open Subtitles لقد كنت أسير على الشاطيء مع ولدي، و فجأة هجم هذا الرجل عليَّ.
    O ana dek lobiye yürüyordum, ve tabi, acıyordu, kalçam yüzünden, ve bir işarete ihtiyacım vardı. TED لذا فأنا الآن أمشي في البهو وبالطبع هذا مؤلم، بسبب مفصل وركي. و أحتجت لعلامة.
    yürüyordum ve korkmuştum. Ama başımı dik tuttum. Open Subtitles كنت أمشي و أنا خائف و لكن أبقيت رأسي مرفوع
    Geçenlerde New York'ta sokakta yürüyordum ve arkamda iki tane çok güzel kadın yürüyordu. Open Subtitles ذات مرة كنت أمشي في نيويورك وكان هنالك إمراتان فاتنتان يسيران خلفي
    Alaska'da kıyı boyunca yürüyordum, ve bir koloni deniz anemonu ile dolu bu gel-git havuzu ile karşılaştım bu harika yeme makineleri, mercan ve deniz anasıyla akrabadır. TED كنت أمشي على الشاطيء في الاسكا ومررت ببركة ماء ممتلئه ومستعمره من شقائق النعمان هذه الآلات الجميله التي تأكل أقاربها من المرجان وقناديل البحر
    Caddede yürüyordum ve bu adam beni sırtımdan vurmaya kalktı. Open Subtitles كنت أمشي في الشارع وحاول أن يطلق النار عليّ في الشارع- هل توجبَّ عليكَ قتلهُ؟
    Ve ben çimler boyunca yürüyordum, ve Hundert karsima geldi ve dediki, Open Subtitles كنت أمشي على العشب وكل شيء بخير واقترب مني (هندرت) وقال :
    Sokakta öyle yürüyordum ve kadın kafayı sıyırdı. Open Subtitles كنتُ أمشي بالشارع وفجأة جنّ جنونها
    yürüyordum ve iğrenç bir şey hissettim. Open Subtitles كنتُ أمشي حين شعرتُ فجأةً بالحكة
    Şimdi bunu, Uganda’lı kadınla kıyaslayın. "yürüyordum ve oğlu sıtma hastası olan çok eski bir arkadaşımla karşılaştım ... TED قارنوا هذا مع هذه المرأة من أوغندا كنت أسير فالتقيت بصديقة قديمة " و كان طفلها مريضا بالملاريا
    Birkaç yıl önce, Tel Aviv'de yürüyordum ve bir duvarda bu yazıyı gördüm ve şimdiye kadar öğrencilerime aktardığım bir şey. Çok etkileyici buldum ve size de aktarmak istiyorum. TED ومنذ سنوات قليلة مضت، كنت أسير في تل أبيب ورأيت هذه الكتابة على الجدران، ولقد وجدتها مقنعة جداً الآن أنا أعظ طلابي، وأود أن أحاول أن أعظكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more