Korucuların dediğine göre "aralarında yürüyormuş." Hayvan sürüsünün arasında. | Open Subtitles | قالت مجموعة من الحراس أنه كان يمشي وسط مجموعة من الحيوانات. |
Ormanda tek başında yürüyormuş ve ıslak bir şeye basmış. | Open Subtitles | كان يمشي وحيدا في الغابة ومن ثم, داس على شيء رطب |
Bu da sanki arkanızda biri yürüyormuş gibidir ama sadece buzun sesidir. | Open Subtitles | يبدو كأنه يوجد شخص يمشي خلفك، لكنه مجرد الجليد. |
Omurgasında problem varmış. Yengeç gibi yürüyormuş. | Open Subtitles | يقولون أن عموده الفقري مشوه يمشي مثل السرطعون |
Bir gün North King Street'de yürüyormuş ve bir İngiliz askeri onu vurup öldürmüş. | Open Subtitles | كان يمشي يوماً شمال شارع الملك و رآه جندي انجليزي و أطلق عليه حتى مات |
Titremeye ve konvülsüyonlar geçirmeye başladığında kampüste yürüyormuş. | Open Subtitles | قيل لي أنه كان يمشي في حرم الجامعة عندما بدأ الرعاش، ثم التشنج |
Kullanıcı, bu bant üzerinde yürürken... her tarafı dosya çekmeceleriyle dolu bir salonda yürüyormuş gibi hisseder. | Open Subtitles | عندما يقوم المستخدم يمشي على الطريق المنحدر... وهو في ممر أدراج مبطنة والمجلدات. |
Sanki kırda yürüyormuş gibiydi. | Open Subtitles | كما لو أنه كان يمشي فوق مستنقع. |
Makinistin dediğine göre, raylar boyunca trenle aynı istikamette yürüyormuş. | Open Subtitles | نسبة إلى المحققين ، فإنه كان يمشي على سكة القطار... في نفس الطريق الذي يأتي منه القطار. |
Walter bulunmuş. İ-95 meydanında yürüyormuş. | Open Subtitles | عثر على (والتر) للتّو، وهو يمشي بوسط الشارع (يـ-95). |
Demek bu yüzden öyle tuhaf yürüyormuş. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنه يمشي غريب جدا... |
(Gülüşmeler) Uykuyu niçin yakalayabildiğimizi görebilirsiniz çünkü bir kişi yürür ve cihaz o kişiyi yatağa yürüyormuş gibi görür yatağın etrafında kıpırdanmayı bıraktığı zaman yataktan çıktığı zaman ortaya çıkan | TED | (ضحك) لذا فيمكنكم أن تروا لماذا يمكننا أن نلتقط النوم. لأن الشخص يسير ويراه الجهاز بينما يمشي نحو السرير، عندما يتوقف عن التقلب في السرير، وعندما يخطو خارج السرير، وقياس النوم هذا هو ما نسمية تصوير المؤشرات الحيوية. |