Her biri kendine özgü müziksel temalarını kullandı rakiplerinin yüreklerine korku saldılar ve dövüş daha başlamadan onları bozguna uğrattılar. | Open Subtitles | كل فرد منهم كان له مقطوعة موسيقية خاصة كانت تدب بالخوف في قلوب خصومهم مما جعلتهم ينتصرون قبل بداية المباراة |
Söyle peder insanların yüreklerine ilham vermek için sen ne yaptın? | Open Subtitles | أخبرنا أيها القسّ الصالح، ما الأفعال العظيمة التي قمت بها لتلهم قلوب الناس؟ |
İnsanların yüreklerine ve beyinlerine biraz daha korku aşılamanın vakti gelmiştir belki. | Open Subtitles | لذا فقد حان الوقت لغرس بعض الخوف فى قلوب وعقول الناس |
"Oğlak, karşılarına çıkan herkesin yüreklerine ve akıllarına korku salan, zalim adamlardan oluşmuş bir orduya komuta ediyordu. | Open Subtitles | كابريكورن قاد جيشاً من الرجالِ القساة الذين أنزلوا الخوف في قلوب و عقول كل أولئك الذين إحتكوا بهم |
Başarılı olsak bile bu küçük çapta bir darbe olacak ama doğrudan yüreklerine indireceğiz. | Open Subtitles | لكنها في قلب بلدهم النصر هو حليف من يؤمن به ويثبت علي إيمانه |
Özgürlük bildirgesinin İrlandalıların yüreklerine korku saldığını biliyorsun. | Open Subtitles | أتعلمون بأن بيان التحرير قد وضع الخوق في قلوب الأيرلنديين |
Başarılı olsak bile bu küçük çapta bir darbe olacak ama doğrudan yüreklerine indireceğiz. | Open Subtitles | هذا الهجوم حتي لو كان أقل مما فعلوه هو سيكون ضربة لكنها في قلب بلدهم |