Bu yüzüğe baktığımdaysa, tek gördüğüm bir "yüzük" ! | Open Subtitles | عندما أنظر إلى هذا الخاتم أرى مجرّد خاتم |
Nişanlımla kalplerimiz bu yüzüğe bağlı. Onun kalbini kırmak istemezsin değil mi? | Open Subtitles | لا، هذه خطيبتي وقلبها اختار ذلك الخاتم وأنت لا تريد أن تحطّم قلبها، صحيح؟ |
Nomak'ın bu yüzüğe nasıl sahip olduğunu anlatabilir misin? | Open Subtitles | هل تشرح لنا كيف حصل نوماك على هذا الخاتم ؟ |
Eğer parmağıma takmayı kabul edersem o mermiyi bir yüzüğe taktıracağını söyledi. | Open Subtitles | عرض وضع تلك الرصاصة على خاتم إنْ قبلت أنْ أضعه في إصبعي |
Ama eğer yüzüğe bir şey olursa, Dünyadaki ardından ortalığın toparlanacağı kedi sayısı bir eksilir. | Open Subtitles | لكن يجب ان لايحدث اى شئ للخاتم ستنقص الققط واحداً00 و تنظف هذا المكان |
Ben yokken, senin de bu yüzüğe göz kulak olman gerek. | Open Subtitles | بينما انا ذاهب احتاج الى حراسة هذا الخاتم |
Bu bana yüzüğe verdiğinden çok zarar veriyor. Yani sana. | Open Subtitles | انها تؤلمنى اكثر مما تؤلم الخاتم انا اعنى انت |
Onlar olmasaydı belki de bugün bu yüzüğe sahip olmazdım. | Open Subtitles | حسنا، ربما أنا لن يكون هذا الخاتم اليوم. |
Nasıl olur da aptal bir arabayı yüzüğe tercih edersin? | Open Subtitles | كيف يمكنك ان تفضلى سياره سخيفه .. أكثر من الخاتم .. |
Evet, ama ne zaman yüzüğe baksam, onun yüzünü görüyorum; kendi yüzümü değil. | Open Subtitles | نعم، لكن كل مره أنظر الى الخاتم أراه هو و ليس أنا |
Adamdan ziyade, bu karakteristik yüzüğe bakmanızı öneriyorum. | Open Subtitles | أقترح عليك ألاّ تنظري للشخص، وإنما هذا الخاتم المميز |
- yüzüğe bakmayı kesmelisin. - Neden? | Open Subtitles | ـ يجب عليكي التوقف عن النظر إلى هذا الخاتم ـ لماذا ؟ |
yüzüğe sahip olmak için babasını öldürür ve yüzüğü bir mağaraya saklar. | Open Subtitles | فيقوم بقتل والده لكي يستحوذ على الخاتم ثم يأخذه ويخفيه بمغارة |
Aslında artık o yüzüğe ihtiyacım kalmamış olabilir. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أني يمكن الا اريد هذا الخاتم بعد الأن |
Bak Jake bu yüzüğe hiç gerek yoktu. | Open Subtitles | سنحتاج إلى هذا الخاتم الآن اعطني أحد تلك الصناديق النباتية فحسب |
Herkesten daha güzel ve arkadaş canlısı olduğum için popüler değildim, ama bu yüzüğe ne zaman baksam bir arkadaşım olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لم أكن محبوبة ، لأنني كنت أكثر جمالاً ومودة من الآخرين لكن عندما أرى هذا الخاتم ، أعرف أن لدي صديق |
Filminden bir şekilde ikramiye almış ve gidip hepsini antika bir yüzüğe harcamış. | Open Subtitles | أنه حصل على مال من الفيلم و أضاعه على خاتم ثمين |
Diğerlerine hükmekmek için baş yüzüğe ihtiyacı var. | Open Subtitles | للسّيطرة على الخواتم الأخرى فسيحتاج للخاتم الأوحد |
Chun, şu yüzüğe bir bak. | Open Subtitles | أخبرني يا جين، أي من الخواتم التي ذكرتها |
Evlenme teklif etmek için bir yüzüğe ihtiyacın yok ki. | Open Subtitles | أنا أعنى ، أنت لست بحاجة لخاتم لتعرض عليه الزواج |
Ve yüzüğe dikkat edin. | Open Subtitles | هلا أعتنيت بالخاتم |
Sen dönene kadar, yüzüğe ben göz kulak olurum. | Open Subtitles | أنا سَأَحْرسُ الحلقةَ حتى تَعُودُ |
Belki yüzüğe uygun olsun diye seçti. | Open Subtitles | حَسناً، أَحْزرُ لَرُبَّمَا هو كَانَ فقط يُحاولُ مُجَاراة الحلقةِ. |