Size yüzüncü kez söylüyorum. Değil! | Open Subtitles | للمرة المئة أخبرك بأنه لا يخصني |
- En sevdiğim film, yüzüncü kez. - Aman Tanrım, "Paris'te Son Tango." | Open Subtitles | (التانغو الأخير في باريس)، فيلمي المفضل، للمرة المئة |
yüzüncü kez söylüyorum, Kenzi, bilmiyordum! | Open Subtitles | للمرة المئة " كينزي " لم أكن أعرف |
Boktan şeylerden konuşmak istiyorsan, Stella Neidman'ın Rod Steiger hakkında yüzüncü kez anlattığı öyküsünü dinle. | Open Subtitles | بالنسبة للحياة البائسة إستمعي إلى ستيلا نيدمان و هي تحكي قصتها مع رود ستيجر للمرة المائة |
yüzüncü kez söylüyorum, üzgünüm. Sessizlik olunca agzimdan kaçti. | Open Subtitles | أوه، للمرة المائة أنا متأسفة بشأن ذلك كانت زلة لسان |
yüzüncü kez söylüyorum sana, Michael Nike'dan vazgeçmeyecek. | Open Subtitles | وانا اخبرك للمرة المئة (مايكل) لن يترك (نايكي) |
yüzüncü kez Hammond, | Open Subtitles | للمرة المئة يا هاميوند |
Bir gün, Sibella'nın daireme uğramasını beklemekte iken bu sorunu belki de yüzüncü kez aklımdan geçirmekteydim... | Open Subtitles | ...يائساً كنتُ أدرسُ المشكلة للمرة المئة بينما كنتُ أتوقع زيارة (سابيلا) لشقتـي |
Hayatım, yüzüncü kez söylüyorum geri vermiştim onu, unuttun mu? | Open Subtitles | عزيزي للمرة المائة لقد أرجعته لك أتذكرين؟ |
yüzüncü kez, evet! Güzel. | Open Subtitles | أجل، للمرة المائة أقول لكِ ذلك |
yüzüncü kez, evet. | Open Subtitles | أجل، للمرة المائة أقول لكِ ذلك |
yüzüncü kez söyledin, Lois. Unutmayacağım. Nag, nag, nag... | Open Subtitles | للمرة المائة يا لويس لن أنسى |
yüzüncü kez oldu, geldim. | Open Subtitles | للمرة المائة أنا قادم |
yüzüncü kez söylüyorum,.. | Open Subtitles | , للمرة المائة |