| Kocasının borcu yüzünden buraya satıldı. | Open Subtitles | حسناً, لقد بعيت إلى هنا بسبب ديون زوجها. |
| Artık fırtına yüzünden buraya sıkışıp kaldın. | Open Subtitles | والأن أنت عالقة هنا بسبب العاصفة |
| Onun yüzünden buraya taşındım. | Open Subtitles | انتقلت إلى هنا بسبب لوحة الاعلانات |
| Oğlum yüzünden buraya geliyorum. | Open Subtitles | إنها الحقيقة, أنا آتي إلى هنا بسبب أبني |
| Florence tipi yüzünden buraya gelemiyormuş. | Open Subtitles | المشكلة هي أن (فلورنس) على مايبدو لا يستطيع أن يأتي هنا بسبب العاصفة |
| Sam yüzünden buraya tıkıldım. | Open Subtitles | أنا جالس هنا بسبب سام |
| Parker yüzünden buraya gelmek zorundaydım. | Open Subtitles | كما تعلمي، كان يجب أن أعود إلى هنا بسبب (باركر) |
| Rüyan yüzünden buraya dönme konusunda. | Open Subtitles | العودة إلى هنا بسبب حلم |
| Muhtemelen artron emisyonları yüzünden buraya gelmişti. | Open Subtitles | على الأرجح توجه إلى هنا بسبب إنبعاثات طاقة ال(أرترون) |