| Parmak eklemleri birisinin yüzüyle temas kurduysa kesiklerden DNA'sını bulabiliriz. | Open Subtitles | الآن، إذا إتصلت قبضته بوجه شخص ما سنجد حمضه النووي في الجروح |
| Bittiğinde, yepyeni yüzüyle hastaneden çıkıp gitti. | Open Subtitles | وعندما انتهى، خرجــــــــت الفــــتاة من ذلك المستشفى بوجه جديد تماماً. |
| Hepimiz Edna'nın yüzüyle seni ürkütene kadar hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | لا تغادر حتّى نخيفك (جميعنا بوجه (إدنا |
| O herif de insanlara yüzüyle beşlik çakıyor artık. | Open Subtitles | و اصبح ذلك الرجل يصافح الآخرين بوجهه الآن |
| O herif de insanlara yüzüyle beşlik çakıyor artık. | Open Subtitles | و اصبح ذلك الرجل يصافح الآخرين بوجهه الآن |
| yüzüyle kızları korkutuyor. | Open Subtitles | انه يخيف الفتيات بوجهه |
| İşte o zaman kötülüğün gerçek yüzüyle karşılaştım. | Open Subtitles | هذا عندما وصلت وجهاَ لوجه مع وجه الشيطان الحقيقي |
| yüzüyle köpeklerimi beslemiş. | Open Subtitles | لقد أطعم كلابي بوجهه |
| Bir şekilde yüzüyle yapıyor. | Open Subtitles | انه يفعلها بطريقة ما بوجهه. |
| - Luke yüzüyle bir golü engelledi. | Open Subtitles | أجل , (لوك) أنقذ المرمى من هدف بوجهه |
| Daha önce kimse yüzüyle ayakkabılarımı dövmemişti. | Open Subtitles | لم يضرب أحد بنعل حذائي وجهاَ مثل هذا |